Çocukları gösterilmeyen Evin dayanışma bekliyor

  • 09:03 8 Mayıs 2024
  • Yaşam
 
Pelşin Çetinkaya
 
ÊLIH - 6 yaşında kendisine dönük başlayan tacizle şiddeti yaşayan Evin Özer, çocuk yaşta evlendirilir, evliliği boyunca da şiddete maruz kalır.Boşanma mücadelesi ardından şimdi de çocuklarını görmek için mücadele veren Evin, bu konuda tüm kadınlardan dayanışma bekliyor. 
 
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yaşandığı neredeyse tüm toplumlarda, kadınlar çocuk yaşta deneyimlediği bu eşitsiz koşullardan dolayı her alanda daha fazla mücadele etmek zorunda kalıyor. Kadını yaşamdan uzaklaştıran, eve hapseden ve toplum yaşamındaki cinsiyetçi “kurallar” ile kuşatan patriarka yaşamın her alanını da, erkeğin belirlediği çizgilere göre dizayn ediyor. Çocukların oynadıkları oyunların dahi cinsiyetlere göre belirlendiği ortamda şiddet de çocuk yaşta başlıyor. Özelde kız çocukları bu duruma daha fazla maruz kalıyor. Ancak yaşadığı şiddete itiraz eden ve bunun karşısında mücadele eden binlerce kadın da var. Maruz kaldığı şiddet karşısında farkındalığı sonucu itirazı başlayan kadınlardan biri de Êlih’te (Batman) yaşayan Evin Özer. 29 yaşındaki Evin’in 3 çocuğu var. 
 
Çocuk yaşta taciz, evlilik
 
Feodal bir ailede büyüyen Evin, yaşamı boyunca baskı, zorbalık ve tacize maruz kaldığını söylüyor. “Erkek aklın” evlerinin içine kadar yansıması Evin’in yaşamını büyük ölçüde zorluyor ve Evin bu zorbalığa henüz 6 yaşındayken maruz kalmaya başlıyor. Henüz 6 yaşındayken evlerine sık sık gelen akrabası tarafından taciz edilmeye başlayan Evin, hala çocukluk travmalarıyla mücadele ettiğinden söz ediyor. Kalabalık bir ailede büyüyen Evin, yaşadıklarını, kendisine inanılmaması kaygısıyla kimseyle paylaşmadığını ifade ediyor. 16 yaşına kadar tekstil fabrikasında çalışan Evin, bu yaşta ailesi tarafından bir akrabasıyla evlendiriliyor.
 
‘Eşimle 2 arkadaş gibi oturup konuşamadık’
 
Bir yıllık evliliğin ardından, resmi nikâhın yapıldığını paylaşan Evin, bir yandan istenmeyen, huzursuz bir evlilik ile yaşamını sürdürürken bir yandan da yaşam savaşı verdiğini ekliyor. Evlilik süreci boyunca eşiyle hiçbir zaman “iki arkadaş gibi” oturup konuşmadığını belirten Evin, “Arkadaş olabilseydik belki birçok şeyi aşabilirdik. Sonra dünyaya çocuk getirdim. Aslında bu konuda sadece evli olduğum erkek suçlu değildi. Çünkü aileden ya da yaşamdan görmediğin bir duyguyu karşındakine de veremezsin. Bu yüzden o konuda çok eksiktik. 13 sene evli kaldık ve 13 sene sonra ayrılmaya karar verdik” diyor.
 
‘Emeğimin karşılığını almak mutlu etti’
 
Boşandıktan sonra annesi ile yaşayan Evin, çocuklarının eşinde kaldığını dile getiriyor. Boşandıktan sonra ruhsal anlamda kötü bir dönem yaşadığını kaydeden Evin, bir akrabasının teklifiyle tarlada çalışmaya gidiyor. Evin, “Çalıştığım 3 günün ardından emeğimin karşılığı yevmiyemi, 900 lirayı elime aldığımda kendimi çok iyi hissetmiştim. Çok mutlu olmuştum. Çünkü o para kimsenin değildi, kendi emeğimin karşılığıydı. O paranın bir kısmını bilerek harcamadım ve sakladım ve hala o para bir köşede duruyor. Yaz sezonu bitince tarladaki işlerimiz de bitmiş oldu. Ben de çalışmaya devam etmek istedim ve evlenmeden önce çalıştığım tekstil fabrikasına gittim, orada çalışmaya devam ettim” ifadelerini kullanıyor. Evin, kendisini ayakta tutan durumun hayata farklı pencerelerden bakmak olduğunu dile getiriyor.  
 
Çocuklarını göremiyor 
 
Evin, boşandıktan ancak 7 ay sonra çocuklarını görebildiğini belirtirken, boşandığı erkek tarafından çocukları görmesinin engellendiğini aktarıyor. Evin, çocuklarını görmek için okul önüne gittiğinde, boşandığı erkek tarafından uğradığı saldırıyı ise şu sözlerle anlatıyor: “Biraz zaman geçtikten sonra çocukları görmek için okula gittim. O sırada da eşim de oradaydı. Çocukların dersten çıkmasını beklerken eşime, neden yazmadığım şeyleri insanlara farklı anlattığını sormak istedim. Fakat eşim o sırada bana saldırdı. Okulda yüzüme defalarca vurdu. Kafamı defalarca masaya vurdu. Yüzüm kan içinde kaldı. O sırada bağırdım,  attığım çığlıktan dolayı insanlar geldi ve ayırdılar. O olay üzerine polisleri aradım. Daha sonra emniyete gittim ve darp raporu almak istediğimi söyledim. Onlar da, ‘Nasıl darp raporu alacaksın, ileride başın ağrıyacak’ dediler. Biz boşanmıştık ama imzalarımız eksik olduğundan hala evli görünüyorduk. Bu yüzden eşime 1 aylık uzaklaştırma kararı verdiler. Birkaç gün sonra o imzaları da halledip tamamen boşanmış olduk ama ben hala çocuklarımı göremiyorum ve çocuklarımı çok istiyordum.”
 
‘Yanımda olmaları için DBP’ye gittim’
 
Evin, maruz kaldığı şiddetten sonra Demokratik Bölgeler Partisi’ne gittiğini oraya tutunduğunu aktardı. Partiye girdiğinde o dönem Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti ve şimdi Êlih Belediye Eşbaşkanı Gülistan Sönük ile karşılaştığını ve bu konuyu onunla konuştuğunu kaydeden Evin, Gülistan’ın da bu konuda kendisini desteklediğini anlatıyor.
 
Çocuklarını görme mücadelesi 
 
En zor şartlarda bile mücadelesini bırakmadığını söyleyen Evin, çocuklarını görememesi nedeniyle yaptığı araştırma sonucu Çocuk Gözlemevi’yle tanıştığını belirtiyor. Durumunu gözlemevine anlatan Evin, “Eşimi arayıp bir psikolog ile yanına geleceklerini söyledi. Fakat eşim bunu reddetti ve telefonu onların yüzüne kapattı. Bunun üzerine çalışanlar işlem başlattı. Mahkeme kararıyla 2 haftada bir çocuklarımla görüşebilecektim. Eşim bunu da kabul etmedi. Daha sonra eşimin ailesi beni arayıp 40 günde bir çocuklarını görebilirsin dediler. Fakat ben kâğıtta ne yazıyorsa onu uygulayacağımı aktardım” diyor.
 
Evin, tüm bu yaşadıklarına karşı kadınları kendisi ile dayanışmaya çağırıyor.