6 saat 45 dakikamızı sonunda ne olacağını bildiğimiz şeye harcamak

  • 09:05 27 Eylül 2020
  • Medya Kritik
Gülistan Azak
 
HABER MERKEZİ - 5 dakika sonrasını dahi tahmin edemediğimiz hayat koşturmasında tam 6 saat 45 dakikamızı sonunda ne olacağını bildiğimiz bir “diziye”  harcıyoruz (!)
 
Gelelim diziye. Dünya yerinden oynasa da yine de başrol kadınının sonunda gelinlik giyineceğini bildiğimiz dizimizin adı: Sen Çal Kapımı. Ama bence ‘Sen Kal Çapımı’ deselerdi de olurmuş. Çünkü yerli yaz dizisinde çapımız belli.
 
Konuya dönersek yapmamız gereken önemli bir şey var. Önce bir test yapacağız. Testin sonucu pozitif çıkarsa anlayacağız ki bu dizi gerçekten bir yaz dizisi. Şimdi ben malzemeleri sayıyorum. Yaz dizisi için gerekli malzemeler listemize vereceğiniz cevabınız ‘evet’ ise endişelenin çünkü görecekleriniz karşısında gözleriniz her an yuvalarından çıkabilir.
 
Cevabınız ‘evet’ ise endişelenin!
 
*Öncelikle dizide mimarlık, inşaat, tekstil, ya da reklam sektörlerinden herhangi birinde faaliyet gösteren bir holding var mı?
 
*Peki çabasıyla değil de, babasıyla bu holdingin başına geçip kendisini babasına ispatlayan ‘yakışıklı’ ve kibirli patron çocuğu?
 
* Yine bu holdinge yönetici asistanı olarak girecek ‘güzel’ kadın?
 
* Yine bir erkeğin kanatlarının altına girmesi beklenen ve onun parasına muhtaç kalması istenen kadın?
 
*Peki bu iki karakter ‘senden nefret ediyorum’ dese de geceleri birbirlerini düşünürken şarkı çalıyor mu?
 
* Sürekli ihale almaya çalışan ‘düşman’ iş insanı?
 
*Sürekli azarlanan holding çalışanları?
 
*Üstü açılan spor araba?
 
 Şaşırmayarak söylüyorum ki, bu kesin yaz dizisi! Ne anlatıyor peki bu Sen Kal Çapımı dizisinde? Pardon Sen Çal Kapımı.
 
Güç kimde dersiniz?
 
Dizi tam İtalya’da eğitimini tamamlayacakken bursu kesildiği için üniversiteden ayrılıp halasının yanında çiçekçilik yapan kadının üzüntüsünü konu alarak başlıyor. ‘Yakışıklı ve zengin’ katalogundan erkek ise babasının bıraktığı holding yönetimini ele almış. Tabi ki, ‘kadınlara sert davranan erkeğin de ‘karizmatik’ erkek olarak gösterildiği bu milyonuncu dizide de aşk ve para asıl başrol oyuncusu!
 
“Ama illaki kavga etmeli, tartışmadan aşık olunmamalı” dizide başrol kadın oyuncu, dizinin daha ilk bölümünde bir erkek tarafından yalan ve aldatma dolu bir oyunun içine sürüklenmeye kabul ediliyor.“Benimle iki ay nişanlıymış gibi yaparsan sana burs veririm” denilerek…
 
Tam erkeğe ihtiyaç duymadan üniversiteye giden, çalışan bir kadın derken yine bir erkeğe burs karşılığında iki aylığına nişanlılık yapmaya zorlanan bir kadın görüyoruz dizide.
 
Hatta elbisesinin fermuarını kapatamayan, onun için de erkekten yardım isteyen!...Ama en ilginci de ne biliyor musunuz? Bu fermuar ağır çekim ile ancak 40 saniyede kapatılıyor olması. Ve daha ilginci ise kapatabilmenin verdiği başarı şaşkınlığıyla olmalı ki, bir o kadar daha uzun bakışmalarla sürüp gidiyor, ziyan oluyor dakikalar.
 
Peşi sıra şiddet, tecavüz, katliam, cezasızlık…
 
Bir kadının okumak için dahi bir erkeğe ihtiyacı olduğu dizilerden yalnızca birisi bu. Cinsiyet eşitsizliği yüzünden her gün en az 3 kadının katledildiği ülkemizde erkek aklın yarattığı bu dizilerde kadın karakterlerine yüklenen örgütlü kötülük erkeğe yansıyacak olan öfkenin önüne  geçmeye neden oluyor. Sonra da peşi sıra daha çok erkek şiddeti, tecavüz, katliam ve cezasızlık…
 
Umudumuz ise kadını güçsüz gösteren, şiddeti arttıran bu dizilerin ekranlarınızdan kaldırılması…