Bilmiyoruz demeyin bildiğiniz şeyler vardır: Te go erê?

  • 09:04 23 Mayıs 2021
  • Medya Kritik
 
Münevver Karademir
 
HABER MERKEZİ - “Te go erê”  yarışma programının kültür, edebiyat, tarih, sanat ve aktüel alanında öğretici bir yönü var. Kürtçe yayınlanan bu programı izleyerek ve izleterek birçok alanda bilgi birikiminizi geliştire bilir ve yayabilirsiniz. 
 
Günümüz dünyasında her geçen gün medyanın araçları çoğalıyor. Bu gelişim hiç şüphesiz ki insanların yaşamı üzerinde de büyük bir etki yaratmakta. Bunların içinde en çok kullanılan televizyon gazete, dergi, sinema, radyo ve internettir.   Saydıklarımızın çoğu toplum üzerinde büyük bir etki yaratmakta ve bunlara toplumun her kesimi rahatlıkla ulaşa bilmekte. En etkili medya organı televizyondur. Televizyon her açıdan insanların yaşamı üzerinde etki edebilir. Günümüzde televizyon her evde bulunması gereken temel bir ihtiyaç durumunda. 
 
Televizyon her evde bulunan en ucuz haber alma aracı olduğu için insanlar her açıdan bundan yararlanıyor. Televizyon aracılığıyla eğitim görebilir, kültür sanat ve tarih öğrenebilinir. Tabi bunun yararı olduğu kadar zararları da var. Sistemler televizyonlar aracılığıyla kirli düşüncelerini halka enjekte etmekte. Ve bununla birlikte yararlı olacak olan bu kutu birden canavarlaşıyor.  Böylelikle amaçtan sapıyor ve kendi kontrollerine alabiliyorlar.  Sistemler bu şekilde toplumu, kendi çıkarlarına göre şekillendirmeyi hedefliyor. Bu şekillendirme yapılırken kullanılan araçlar ince ince örülür. 
 
Televizyonu en çok kadınlar ve çocuklar izliyor
 
Televizyonu gün içinde en çok kullanan çocuklar ve kadınlardır. Dört duvar arasında hapis edilen kadınlar televizyonu kendileri için bir gelişme aracı olarak görüyor.  Sistemde bunu çok iyi biliyor ve bunu kendi lehine kullanarak düşüncelerini televizyon başında olanlara aktarıyor.  Gündüz programlarıyla bunu yapmakta ve bunların çoğu da cinsiyetçilikle dolu bir akış. Evde olan kadınlar için yemek,  ev temizleme programları gündüz kuşağının olmazsa olmazı konumuna gelmiş. Akşam ise kumandayla kanal değiştirdiğimizde siyaset, spor, yarışmalar gibi programlar hep onların ideolojisini yansıtıyor. Bu da kadın ve erkeğin toplum içerisindeki rolünün ne olması gerektiğini gösteriyor. Başta da söylemiştik bu programlara en çok çocuklar maruz kalıyor.  Kadınları ne kadar etkiliyorsa bu programlar çocukları da o şekilde etkiliyor.  Geleceğimiz olan bu çocukları bu şekilde zehirleyerek sistemlerini büyütmeye çalışıyorlar.
 
Te go erê …
 
Başta da söylediğimiz gibi birçok haber alma aracı gelişmiş. Her ne kadar bunları amaçları doğrultusunda kullanan bir sistem varsa da bu ağdan sıyrılan yayın ve televizyon kanalları da var. Halka doğru ve eğitici bilgi veren haber alma araçları.
 
Şimdi asıl bahsetmek istediğim konuya değinmek gerekirse. Geçtiğimiz günlerde internet üzerinde kültür sanat yarışma programına denk geldim.  Bu program Stêrk Tv için hazırlanmış adı da “Te go erê”. Toplumun da ihtiyacı olan bu programı büyük bir keyifle izledim.  Bu tür programlar toplum için önemlidir. Özelikle bizim toplum için. Bende ilk defa böyle bir yarışmayı Kürt televizyonunda gördüm. Belki daha önce de böyle programlar yayınlanmış olabilir. Fazla tartışmaya yer bırakmayacak şekilde hazırlanan bu program Kürt toplumu için önemlidir. Kültür sanat ve aktüel anlamında başaralı bir çalışma olan bu program Kürt diline ve tarihine büyük bir katkı sunmaktadır.
 
Örneği çok az olan bu programın amatörlüğü çok fazla göze çarpmıyor. Program görsel sunucu ve yarışmacılar olarak profesyonelce hazırlanmış. Programda hazırlanan sorular, Kürt tarihini kültürünü ve edebiyatını kapsarken bir de dünya tarihini de içinde barındırıyor.  Aynı zamanda felsefe ve güncel bilgiler de sorular içerisinde yer alıyor. İnsan bu sorulardan bilgi elde ederek yararlanabiliyor. Bu yarışma programını insan izlerken zamanın nasıl geçtiğinin farkına varmıyor.  Büyük bir heyecanla gelecek soruları bekliyoruz. Programda yeni bilgiler edinirken aynı zamanda bizlerin neye ihtiyacı olduğunu ortaya çıkarıyor. Toplumun ihtiyacına bir açıdan cevap olmuş durumda.  Bir yandan eğlendirirken diğer yandan da öğretici oluyor. Bu program aynı zamanda medyanın asıl amacını şeffaf bir şekilde bizlere göstermekte.
 
Yarışmanın amacı ise dikkat çekici. Yarışma diyor ki; “Bilmiyoruz demeyin. Bildiğiniz şeyler var ama bilginizi artırıyorsunuz.  Bildiğini sanan insan yeni şeyler öğrenemez” diyor. Bu öğrenme isteği seyirci ve yarışmacıların coşku ve moralini yükseltiyor.