‘Özgürlüğe ses ver’ okumalarına talep yoğun!
- 09:07 3 Haziran 2024
- Güncel
Nazlıcan Nujin Yıldız
İZMİR - TJA öncülüğünde başlatılan “Özgürlüğe ses ver okumaları”na yoğun ilgi gösterildiğini ve mahallelerde yapılması için talep geldiğini aktaran TJA aktivisti Emine İnan, “Kaos ve kriz sürecinden çıkabilmek için Abdullah Öcalan’ın fikirleriyle buluşmak gerekiyor” dedi.
“PKK Lideri Abdullah Öcalan özgürlük” kampanyası kapsamında dünyanın birçok ülkesinde “Öcalan Kitapları Günü” çerçevesinde okumalar gerçekleştiriliyor. Türkiye ve Kurdistan’da da Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde “Özgürlüğe ses ver” kampanyası kapsamında “Özgürlüğe ses ver okumaları” yapılıyor. 25 Mayıs tarihinde İzmir’de başlayan okuma atölyesi, devamında İstanbul, Şirnex, Mêrdîn, Wan, Amed ve Mûş’ta yapıldı.
Okuma atölyelerine dair konuşan TJA aktivisti Emine İnan, düşüncelerin tecrit edilemeyeceğini vurgulayarak her kesimden kadının atölyelere gelmesi çağrısında bulundu.
‘Tecrit ne bugün ne de 3 yıl önce başladı’
Kürt halkının ve Türkiye halklarının çok ağır bir süreçten geçtiğini söyleyen Emine, bu süreci birebir yaşayan kesimin Kürt halkı başta olmak üzere, kadınlar, anneler ve tutsaklar olduğunu ifade etti. Bu süreçte yine en fazla mücadele edenin bu politikalara maruz kalan kesimler olduğuna dikkati çeken Emine, “İmralı'da üç yıla yakındır ağır bir tecrit var. Bu ağır tecrit ne bugün, ne de üç yıldır devam eden bir süreç değil. Bu süreç 9 Ekim’le başlayan bir süreçti. Halkların iradesine bir tahakkümdü, komploydu. Bu, Sayın Abdullah Öcalan şahsında yapıldı” dedi.
‘Sayın Abdullah Öcalan, bütün halklara bir perspektif sundu’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplo ile tüm halklara bir mesaj verildiğini dile getiren Emine, “Demokratik yaşamın inşacısı olan Sayın Abdullah Öcalan, hem Orta Doğu’ya hem de bütün halklara bu noktada bir perspektif sundu. Ortak dilde, ortak kimlikte, kültürde, halkların kendi coğrafyasında özgürce yaşayabileceği, ifade edebileceği ve hiçbir iktidarın sömürüsü altında olmadan, ezen-ezilen sitemiyle değil, demokratik yaşamı inşa etmek istediği için ve bunun mücadelesini vermek istediği için hedef oldu. Saltanatlarının sarsılmasını istemediler ve komployla Türkiye’ye teslim edildi. Sadece Kürt halkı değil bütün halklar, bunu çok derinden yaşadı. Bunu yaşarken de yansımasını ağır bedellerle ödedi” şeklinde konuştu.
Krizlerin sebebi komplo ve tecrit
Türkiye ve Kurdistan’daki krizlerin sebebinin komplo ve tecrit olduğunu kaydeden Emine, tecridin uygulanma nedeninin de bu olduğunu söyledi. Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin topluma ulaştırılmasını engellemek adına tecridin derinleştirildiğine dikkat çeken Emine, sözlerine şöyle devam etti: “Tecrit içinde tecrit olan düşünceler olarak zindandan ‘özgürlüğe ses veriyoruz’ süreci başlatıldı 27 Kasım’da. 21 Şubat’a kadar açlık grevi ve 1 Şubat’tan 15 Şubat’a kadar yine Özgürlük Yürüyüşü vardı. Bunun akabinde Adalet Nöbeti eylemleri devam ediyordu. Anneler, kadınlar, bireyler, kurumlar bu süreçle beraber hareket etmek isteyip bu süreci buraya kadar getirdiler. Hem zindandan hem de kadınlar ve annelerden gelen mesaj netti. Mesele yalnızca tecridin kabul edilmemesi meselesi değil, artık fiziki özgürlüğün sağlanması gerekiyor. Demokratik yaşamı inşa edecek hiçbir düşüncenin tecrit altında tutulamayacağının, özgürleşmesi gerektiğinin mesajını net veriyor.”
'Hiçbir düşünce tecrit edilemez'
Konuşmasının devamında okumalara dair bilgi veren Emine, şöyle konuştu: “Okuma atölyeleri daha sonra ilçe ve mahallelerde devam edecek. Neden okuma? Çünkü düşünceler hapsedildiğinde birey ve toplumlar kendi başlarına bırakıldığında ya da bir iktidarın insafına bırakıldığında toplum çürüyor. Şu an mevcut toplumda yaşanılır mı? Yaşanılmaz; çünkü demokratik yaşam inşacısı olan Sayın Abdullah Öcalan’ın fikirlerinden uzak. Bu kaos, kriz sürecinden çıkabilmek için gerçekten bu fikirlerle buluşmaları gerekiyor”.”
‘Okumalarla yüzleşme sağlanacak’
Okumaların kendini güncelleyerek yerini koruyacağını dile getiren Emine, kriz sürecinden çıkışın kendine gelebilmekle mümkün olduğunu ve okumalarla söz konusu yüzleşmenin sağlanacağını belirtti. Toplumun geneline yayılan şiddet olgusuna değinen Emine, “Bu şiddet fiziki olur, sözlü olur ama bir yok etme politikasıyla yüz yüzeyiz. Toplumu nasıl esir alırsın? Ona mobbing uygularsın, iradesizleştirirsin, belleksizleştirirsin ve tam da toplum bu süreci yaşarken biz, bu okumalarda tekrar kişinin varlığı, kimliğiyle, kültürüyle, diliyle bu kaos, kriz sürecinden çıkışın demokratik yaşamla olacağını söylüyoruz” diye belirtti.
‘Abdullah Öcalan’ın bütün halklara mesajı var’
Şiddetin, katliamın ve ekonomik krizin normalleştirildiğini ifade eden Emine, toplumun kendisini görebilmesi için böyle bir çalışma yaptıklarını paylaştı. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın bütün halklar için mesajı olduğunu kaydeden Emine, insanların bu mesajlardan güç aldığını söyledi. Emine, “Tecritle birlikte insanlar daha net gördü ki bir toplum kırımı var. Bir soykırım var. Bu soykırıma karşı cevap olabilmek için de hepimizin kendine gelebilmesi lazım” diye konuştu.
‘Bu süreçten güçlü çıkacağımıza inanıyoruz’
Okumaları her ideolojiden insanlarla yaptıklarını paylaşan Emine, son olarak şunları söyledi: “Okumalara devam ederken özellikle mahallelerde olması yönünde çok talep geliyor. Bu talep üzerine tekrardan herkesi kolektif akıl ve duyguyla hareket edip bizimle beraber daha çok fazla okuma yapıp bu noktada beraber hareket etmeye çağırıyoruz. Bundan sonra da bu süreçten beraber güçlü çıkacağımıza inanıyoruz.”