AMED - Hasta tutsak Rozerin Söyler’in durumunun giderek kötüleştiğini söyleyen ailesi, son görüşmede kızının çok zayıfladığını ve sağlığı konusunda endişelendiğini ifade etti.

 

İktidarın uyguladığı tecrit politikaları her alana sirayet etmişken en çok etkilenen kesimlerden biri de cezaevlerindeki tutsaklar oluyor. Hem Türkiye hem de Kürdistan’daki cezaevlerinde sürdürülen tecrit politikaları, tutsaklar üzerinde ağır bir şekilde uygulanıyor. Bu politikalar doğrultusunda tutsaklar, kimi zaman çıplak aramaya, hem sözlü hem de fiziksel şiddete maruz kalırken kimi zaman da tutsaklar doktor raporlarına rağmen tedavi edilmiyor. Bunun gibi birçok hak ihlallerini yaşandığı cezaevlerinden biri de Tarsus Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu. Burada tutulan Rozerin Söyler, mide kapağı sarkması ve astımı olmasına rağmen hastaneye götürülmeyip tedavi edilmiyor.

 

“Örgüt üyeliği” iddiasıyla 13 yaşındayken tutuklanarak 11 ay Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Rozerin, çocuk olmasından dolayı tahliye edildi. 2018 yılında bir lokantada çalışırken, evine baskın yapılan Rozerin, evde polislerce gözaltına alınmadan önce şiddete maruz bırakıldı. Ardından TEM Şube’ye götürülen Rozerin, 2 gün gözaltında tutulduktan sonra sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece, “Örgüt üyeliği” iddiasıyla 8 yıl 9 ay gibi bir ceza verilerek tutuklandı. 

 

Rozerin'in ailesi, son bir buçuk yıldır Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve sağlık durumu giderek kötüleşen kızları hakkında bilgi verdi. 

 

Rozerin’i sık sık görmeye gidemediğini belirten ailesi, bunun nedeni olarak Tarsus Cezaevi’nde olmasına bağladı.Aile, “Kızım Tarsus’a sevk edildiğinden beri sadece 2 defa görüşüne gittim. Maddi durumumdan dolayı gidemiyorum. Bir defasında ailede ortak para toplayarak gidebildim. Bunun yanında bir de kızıma çok para da gönderemiyorum. Ayrıca kızımla son görüşmemizde çok zayıflamıştı. Bana hasta olduğunu söyledi. Kızım bana, ‘cezaevindekilere hastayım dediğimde beni hiçbir şekilde hastaneye götürmediler. En son ben cezaevindeki savcıyla görüştüğümde hasta olduğunu söyledim. Savcıya ‘benim başıma bir şey gelse sorumlusu sizsiniz, bu durumu hem aileme hem de basına yansıtacağım dedim. Bunun üzerine bir gün sonra beni hastaneye götürdüler’ dedi. Ardından kızım, doktor kendisini muayene ettiğinde mide kapağının sarktığını’ söyleyerek, birkaç gün sonra gelip endoskopi yapılması gerektiğini belirttiğini söylemiş” dedi. 

 

Hala endoskopi yapılmadığını söyleyen aile, bu sorumluluğun cezaevine ait olduğunu ifade ederek, kızının bir an önce tedavi edilmesi gerektiğini vurguladı. 

 

‘Artık barış gelsin’

 

Son olarak aile, cezaevlerinde “adaletsiz bir durum” olduğuna dikkat çekerken, tutsaklara yönelik ihlallerin son bulmasını istedi.