Halk geri adım atmadı: Tişrîn direnişi büyüyor
- 09:08 9 Ocak 2025
- Güncel
Gülistan Gülmüş
AMED - Rojava’nın Tişrîn Barajı’na yönelik Türkiye ve SMO saldırılarında siviller hedef alınmasına rağmen halkın direnişini sürdürerek nöbet eylemine başladığına vurgu yapan Gazeteci Rojbin Deniz, saldırılara karşı Kürtlerin birliğinin ve kadınların öncülüğünün önemine dikkat çekti.
Dün Rojava’nın Cizîr, Reqa, Tebqa ve Fırat kantonlarından binlerce yurttaş, Tişrîn Barajı’na yürüyüş düzenledi. Türkiye ve ona bağlı Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) saldırılarına karşı Tişrîn Barajı’nı savunmayı amaçlayan yurttaşların oluşturduğu konvoy, Türkiye’ye ait SİHA’lar tarafından hedef alındı. Bu saldırıda, aralarında gazetecilerin de bulunduğu birçok kişi yaralandı ve hayatını kaybetti.
Gazeteci Rojbin Deniz, Rojava’da yaşanan bu saldırılar ve gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunarak, Rojava’nın savunulması için dört parça Kürdistan’ın birliğinin önemine vurgu yaptı.
‘Tişrîn Barajı etrafında direniş ruhuyla nöbet tutuyorlar’
Tişrîn Barajı’nın hem su hem de elektrik sağladığını hatırlatan Rojbin Deniz, Türkiye’nin saldırılarına karşı halkın Cizîr, Tabqa ve Reqa bölgelerinden gelerek baraj çevresinde toplandığını ifade etti. Rojbin Deniz, şu değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye’nin bu saldırıları başlamadan önce Minbic Askeri Meclisi ile Türk devleti ve çeteleri arasında çatışmalar yaşanıyordu. Halk, Tişrîn Barajı’na doğru yürüyüşe geçerken de silah sesleri duyuluyordu. Ardından Türk devleti, ağır silahlar ve keşif uçaklarıyla halkı vurmaya başladı. Halk baraja yaklaşırken yürüyüşlerine devam etti ve tam o sırada saldırılar gerçekleşti. Bu saldırılarda 6 kişi yaralandı, 1 kişi ise yaşamını yitirdi. Yaralılar arasında durumu ağır olanlar bulunuyor. Gazeteciler de yaralılar arasında. Ancak halk, yaralılarını ve şehitlerini kaldırdıktan sonra yürüyüşe devam etti. Hiç geri adım atmadan ‘Burada nöbet tutacağız’ diyorlar. Şu anda halk baraj çevresinde toplanmış, ateşler yakarak direniş ruhuyla şarkılar söylüyor ve nöbet tutuyor. Bir sonuç alana kadar buradan ayrılmayacaklarını söylüyorlar.” Rojbin Deniz, baraj çevresindeki direnişin aynı zamanda oradaki savaşçıların ailelerinden destek gördüğünü de belirtti.
‘Ne yaptılarsa bu direnişi kıramadılar’
Rojbin Deniz, saldırıların yalnızca Tişrîn ile sınırlı kalmadığını, aynı zamanda Til Temir, Eyn Îsa ve Kobanê çevresinde de gerçekleştiğini kaydetti. Rojbin Deniz, “Türk devletinin amacı, Tişrîn Barajı’nı ve çevresini işgal etmek. Bu nedenle saldırılarını sürdürüyor. Özellikle Tişrîn Barajı’nın stratejik önemi nedeniyle buradaki direniş bir aydır devam ediyor. Amaç, Fırat’ın kontrolünü ele geçirerek Kürtlerin yaşadığı bölgeleri işgal etmeyi kolaylaştırmaktı. Ancak bir aydır devam eden direniş nedeniyle bu planlarını gerçekleştiremediler. Hakan Fidan dün bir programda Kürtlere adeta kin kusarak konuştu. Bunun sebebi, buradaki direnişi kıramamaları. Türkiye’nin tüm teknik imkanlarını, çetelerini ve ordusunu kullanmasına rağmen bu direnişi aşamadılar” sözlerini kullandı.
‘Kadınların direnişteki rolü çok önemli’
Rojbin Deniz, Orta Doğu’nun şu anda üçüncü dünya savaşını yaşadığını belirterek, bu süreçte Kürtler arasında birliğin önemine dikkat çekti. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın son görüşmesinde gönderdiği 7 maddelik mesajı hatırlatarak şunları söyledi: “Orta Doğu’da zorlu bir savaş sürüyor. İşgalci devletler farklı çıkarlar peşinde. Kürtler ise stratejik bir bölgede bulunuyor. Geride bıraktığımız yüzyıl Kürtler için parçalanma ve kayıplar ile geçti. Ancak son yarım yüzyılda Kürtler büyük bir direniş sergiledi. Rojava bunun en önemli örneklerinden biridir. Kadınların varlıklarını kabul ettirmesi ve toplumsallaşma açısından demokratik ulus modelinin inşası burada gerçekleşti. Şu an Rojava için Rojhilat, Başur ve Bakur’da çok önemli roller üstlenmek gerekiyor. Özellikle kadınların bu süreçte çok ciddi görevler alması şart. Kadınların öncülüğünde bu sürecin aşılacağına inanıyorum. Başur’da kadın kurumları kapatıldı, Rojhilat’da ise İran rejimi kadınları bastırmak istedi. Ancak kadınlar ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganıyla büyük bir direniş sergiledi ve birçok kişiyi bu mücadele etrafında topladı. Bakur’da ise yeni bir dönem başlıyor. DEM Parti’nin diğer siyasi partilerle yaptığı görüşmeler, Türkiye gündemi açısından çok önemli. Önder Apo’nun öncülüğünde paylaşılan 7 maddelik barış mesajı, Kürtler için büyük bir gündem oluşturdu. Kürtlerin bir araya gelmesi ve önümüzdeki yüz yılı kaybetmemesi açısından bu birlik çok önemli.”