Barışa giden yol: Annelerin barışı savunması yol gösterici

  • 11:19 22 Haziran 2025
  • Güncel
AMED - İHD’nin çatışmalarda yaşamını yitirenlerin yakınlarını bir araya getirdiği konferansın 2’inci gününün açılışında, dünkü tartışmalar hatırlatılarak annelerin barışı savunmalarının yol gösterici olacağı vurgusu yapıldı.  
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi’nin düzenlediği Kürt meselesinde kalıcı barış için “Barışa Giden Yol: Hafıza ve Adalet” konulu konferans, 2’inci gününde devam ediyor.  Konferansa hem Kürdistan hem de Türkiye’nin birçok kentinden çatışmalarda yaşamını yitiren PKK’lilerin, askerlerin, kayıp yakınlarının, sokağa çıkma yasaklarında ve Roboskî Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin ailelerinin yanı sıra çok sayıda insan hakları savunucusu ve barış aktivisti katılıyor. Düzenlenen konferansın ilk gününde "Cumhuriyetin ilk yılları ve 1980'lerin sonuna kadar yaşanmış sorunlar", "Kürt meselesinin en sert yılları: 1990'lar", "Kürt meselesinin yakın tarihi, 2000'li yıllar" başlıklı oturumlar gerçekleştirilirken, bugün de sivil toplum örgütleri konuya ilişkin söz alarak tartışmalar yürütülecek.
 
‘Neler yapabilir’izi konuşmak için buradayız’
 
Konferansın başında konuşan Eren Keskin, hak savunucuları olarak hangi zeminde olursa olsun barışı savunacaklarını belirtirken, “Bizler, ‘Neler yapabiliriz’i konuşmak için buradayız. Kurulduğumuzdan bu yana hep barışı ve silahsızlığı savunduk. Savaşa dair her şeyi en yakından takip eden belki de tek örgütüz. Her zaman barışı savunduk. Bugün bir kez daha devlet diliyle barış telaffuz ediliyor. Biz ne olursa olsun barışı duyduğumuz anda mücadelemizi yükseltiyoruz. Bizim için barışın konuşulması oldukça çok önemli. Biz, bu savaşın, çatışmalı ortamın özneleri konuşsun istedik. Bu savaş ve çatışmalı ortam bir nebzede olsa devlet tarafından sahiplenilse de bir taraftan da bir kısım tarafından görülmüyor. Buna dikkat çekmek istiyoruz. Evet, şimdi herkes burada söz alacak” şeklinde konuştu.
 
‘Saldırıya rağmen barış mücadelesi’
 
Daha sonra konuşan İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaman da, devletin tüm baskılarına ve savaş ortamına rağmen barış mücadelesinin sürdüğüne dikkat çekerek, “Hakikaten dün konuştuğumuz şeyler buz dağının görünen kısmıydı. Bahsettiğimiz bu meselenin birkaç toplantıyla çözülmeyeceğini biliyoruz. Bu toplantıdan önce büyük çalışmalar yaptık. Yoğun bir çalışma yürüttük. Siyasi partilerle görüşmeler yaptık, birçok aileyle temas kurduk. Şu anda amacımıza ulaşan bir toplantı olduğunu düşünüyorum. Sivil toplum örgütlerine de haksızlık etmek istemiyorum, çalışmaları büyük. Son 8 yıllık bir sürece baktığımızda devlet, sivil toplum örgütlerinin üzerinden dozer gibi geçmiş durumda. Konuşan insanın içeri atıldığı bir süreç yaşıyoruz. Kamusal müzakere alanı daraltılmış durumda. Ama bir yandan da burada barışı konuşuyoruz. Ama devlet aklı hala bu güvenlikli politikalarından vazgeçmiş değil. Bu kadar sorun içerisinde dün annelerin bu acıların içerisinde barışı savunmaları bizlere yol gösterecek” dedi.
 
Konferans, sivil toplum örgütlerinin tartışmalarıyla devam ediyor.