Suriye’deki kadın katliamlarına karşı eylem

  • 22:18 5 Ağustos 2025
  • Güncel
İZMİR- Suriye’de devam eden Arap Alevisi kadınlara yönelik katliam ve tecavüze karşı bir araya gelen kadınlar "Alevî kurumları, kadın örgütleri el ele vererek bu karanlığı yırtmalı, bu sesi büyütmelidir’ denildi.
 
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Kadın Meclisi, Mor Dayanışma İzmir, Güzeltepe Kadın Derneği, Meydan Köyü Dayanışma Derneği kadınları Suriye’de devam eden kadın katliamını protesto etmek için Çiğli İlçesi Kasaplar Meydanında bir araya geldi. ‘Suriye’deki Alevi kadınlara ses oluyoruz susmuyoruz’ yazılı pankartın taşındığı basın açıklamasında1, “Yaşasın kadın dayanışmamız”, “Jin jiyan azadi”, “Katliama karşı kadınlar burada” sloganları atıldı. Basın açıklamasını kadınlar adına  Fadime Dapaglı, Berfin Tozlu ve Zübeyde Mertoğlu okudu.
 
‘Cihatçı çeteler en çok kadınlara zarar verdi’
 
HTŞ’nin Suriye'de iktidarı devralmasından itibaren Alevî halkına yönelik sistemli kuşatma ve katliamın devam ettiği dile getirilen açıklamada, “İdlib’den Homs’a, Hama’dan Lazkiye’ye uzanan bu karanlıkta, kadınlar, çocuklar, yaşlılar hedef alınıyor. Evler yakılıyor, bedenler parçalanıyor, umutlar kökünden sökülmek isteniyor. Biz kadınlar, en çok da bu ateşin ortasında yanıyoruz ; çünkü direniş bizden sorulur. Susmak bize yakışmaz. Katil örgütler, HTS destekli milisler ve yabancı cihatçılar, bu vahşeti yürütüyor. 7‑9 Mart 2025’te Akdeniz kıyılarında yalnızca üç günde yaklaşık bin beş yüz Alevî sivil kadınlar, çocuklar, yaşlılar katledildi. Kadınlar yalnızca öldürülmedi; kaçırıldı, işkence gördü, tecavüze uğradı, ailelerinden koparıldı. Kimileri hâlâ kayıp, kimileri ise sessizce öldürülüp toprağa karıştı” denildi.
 
‘Ezidi kadınlar hala kayıp’
 
DAİŞ’in 2014–2017 yıllarında gerçekleştirdiği Ezidi soykırımında binlerce kadın ve kız çocuğunun köle pazarlarında sattığı, kimilerinin zorla evlendirildiği, kimilerinin katledildiği belirtilen açıklamada, “Kimi kadınlar cesaretle kaçtı, kimi silaha sarıldı, kimi ise hâlâ karanlık zindanlarda tutuluyor” diye hatırlatıldı.
 
‘Kadın olmadan devrim olmaz’
 
Kadın katliamının yalnızca savaşta değil, barış adı verilen süreçlerde de devam ettiği ifade edilen açıklamada, “Bizim için kadınlar sadece zulmün tanığı değil; zalimin karşısında duran, direnen, umudu çoğaltandır. Bugün Suriye’de öldürülen, kaybolan Alevî kadınların ve Şengal’de satılan, öldürülen Êzidî kadınların her biri, bize tek bir gerçeği hatırlatır: Kadın olmadan devrim olmaz. Çünkü sloganlarımız yalnızca bir söz değil; yaşamın, direnişin ve adaletin ta kendisidir” ifadeleri kullanıldı.
 
‘Sessizlik suça ortak olmaktır’
 
Suriye’de katledilen, tecavüze uğrayan, kaçırılan kadınların sesinin yükseltilmesi çağrısında bulunulan açıklamada, “Sessizlik suça ortaklıktır. Bu insanlık suçuna karşı ayağa kalkmaya ve o sesi buraya taşımaya ihtiyacımız var. Alevî kurumları, kadın örgütleri el ele vererek bu karanlığı yırtmalı, bu sesi büyütmelidir. Biz kadınlar, yalnızca yas tutan değil; direnişin ve geleceğin mimarı olanlarız. Türkiye’den Suriye’ye direnişin sesini yükseltmeye devam edeceğiz” denildi.
 
Açıklama sloganlarla sona erdi.