Geri Gönderme Merkezlerinde neler oluyor? (1)

  • 09:05 27 Ocak 2025
  • Dosya
  
 
Mülteci kadınlar taciz ve tehdit iddialarını anlatıyor
 
Derya Ren
 
RIHA – Harran ve Urfa Geri Gönderme Merkezlerinde mülteci kadınlara yönelik taciz ve tecavüz iddiaları artıyor. Yetkililerin sessiz kaldığı bu merkezlerde, kadınlar taciz karşılığında evraklarının tamamlanmaya zorlandığını anlatıyor.
 
Türkiye’de mültecilerin yaşadığı sorunlar her geçen gün derinleşirken, iktidarın uyguladığı milliyetçi, dinci, tekçi ve ırkçı politikalar nedeniyle mültecilerin maruz kaldığı hak ihlalleri artmaya devam ediyor. İçişleri Bakanlığı’na bağlı Göç İdaresi Başkanlığı tarafından yönetilen Geri Gönderme Merkezleri ve Geçici Barınma Merkezlerinde yaşanan sorunlar, yetkililer tarafından örtbas edilmeye çalışılırken, bu merkezlerde yaşamaya mahkum edilen kadınlar taciz, tecavüz ve işkenceye maruz kalabiliyor.
 
Dosyamızın ilk bölümünde, Harran Geçici Barınma Merkezi ve Urfa Geri Gönderme Merkezi’nde kalan kadınlar maruz kaldıkları baskıları anlattı.
 
Harran Geçici Barınma Merkezi’nde taciz iddiaları
 
Harran Geçici Barınma Merkezi’nde görev yapan ve soyadı öğrenilemeyen Ömer isimli müdür yardımcısının, kadınları sürekli taciz ettiği ve bazı kadınlara tecavüz ettiği iddia ediliyor. Benzer şekilde, S.K. isimli başka bir müdür yardımcısının da “evraklarını tamamlarım” vaadiyle kadınları taciz ettiği ve tecavüze zorladığı öne sürülüyor.
 
Öte yandan ulaşılan bazı görüntülerde, Ömer isimli müdür yardımcısının Harran Geçici Barınma Merkezi’nde bir konteynerde bir kadına tecavüz ettiği iddia edildi. Ayrıca, bu görüntüler nedeniyle Ömer’in görevden uzaklaştırıldığı edinilen bilgiler arasında. Ancak, Ömer’in işten atıldığına dair kesin bir bilgi bulunmuyor.
 
S.K.’ya atama, iddialar sürüyor
 
Aynı zamanda müdür yardımcısı olan S.K.’nın, tüm bu iddialara rağmen rütbesi yükseltilerek Urfa Geri Gönderme Merkezi’ne müdür yardımcısı olarak atandığı bilgisi edinildi. Ancak S.K.’nın görev yaptığı Urfa Geri Gönderme Merkezi’nde de kadınları taciz ettiği ve tecavüze zorladığı öne sürülüyor.
 
Olaylarla ilgili Urfa Geri Gönderme Merkezi’ni aradık ve çalışanlar hakkında bu tür iddiaların olup olmadığını sorduk. Ancak yetkililer, “Bu konuda size bilgi veremeyiz” diyerek soruları yanıtlamayı reddetti.
 
Şikayet ve hukuki süreç hakkında belirsizlik
 
Yaşananlara ilişkin herhangi bir hukuki şikayet ya da girişim olup olmadığına dair bir bilgi bulunmuyor. Yetkililerin bu iddiaları soruşturup soruşturmadığı veya hukuki bir sürecin başlatılıp başlatılmadığı bilinmiyor.
 
 ‘4 farklı Geri Gönderme Merkezi’ne gönderildik’
 
JINNEWS’e konuşan K.E., annesi, kardeşleri ve çocuğuyla birlikte İzmir’de yaşadığını belirterek yaşadıklarını şu şekilde anlattı: “Evrakların eksik olması nedeniyle bizi Kilis Geri Gönderme Merkezi’ne götürdüler. Beni, kız kardeşlerimi ve çocuğumu bıraktılar ancak annemi ‘örgüt üyesi olduğu’ iddiasıyla bırakmadılar. Ben de bu nedenle annemin yanında kaldım, kardeşlerim ve çocuğum Geri Gönderme Merkezi’nden çıktı. Daha sonra bizi Adana Geri Gönderme Merkezi’ne gönderdiler. Orada da bize, ‘Eğer benimle bir gece yatarsan evraklarını tamamlarım’ dediler. Bu teklifi reddettiğim için evraklarımız bir türlü tamamlanmadı. Güvenlik gerekçesiyle bizi Belkis’te (Nizip) bulunan Geri Gönderme Merkezi’ne gönderdiler. Orada bir yangın çıktığı için bizi Harran Geri Gönderme Merkezi’ne getirdiler.”
 
‘Teklifi kabul etmediğimiz için 1 yıl kaldık’
 
Harran Geçici Barınma Merkezi’ne getirildikten sonra tacizin daha da arttığını söyleyen K.E., şunları ekledi: “Soyadını bilmediğim Ömer, orada bulunan bütün kadınları taciz ediyordu. Bana da evraklarımı tamamlaması karşılığında tekliflerde bulundu. Aynı şekilde S.K. de benzer tekliflerde bulunuyordu. S.K. ve Ömer’in taciz ve tecavüzüne maruz kalan kadınların evrakları hızlandırılıyordu ve bu kişiler merkezin dışına çıkabiliyordu. Biz onların tekliflerini kabul etmediğimiz için yaklaşık 1 yıl boyunca orada tutulduk. Ancak 1 yılın ardından Harran Geçici Barınma Merkezi’nden çıkabildik. Sürekli zorla Suriye’ye gönderilmeye çalışılıyorduk.”
 
 ‘Taciz hala devam ediyor’
 
Harran Geçici Barınma Merkezi’nin cezaevinden farksız olduğunu dile getiren K.E., şunları söyledi: “Orada yaşadıklarımız normal değildi. Yemekten içeceğe, baskıdan tacize kadar zindandan daha kötü koşullarda yaşıyorduk. Ömer’in görüntüleri birileri tarafından yayınlanınca Ömer görevden alındı. Ancak S.K.’ya hiçbir şey olmadı. S.K. hala beni ve diğer kadınları taciz etmeye devam ediyor.”
 
‘Kimse bir şey yapmıyor’
 
2024 yılının Aralık ayında bir mültecinin rahatsızlandığını belirten K.E., sözlerine şunları ekledi: “Rahatsızlanan mülteci doktora götürülmedi ve doktor geç geldiği için hayatını kaybetti. Daha sonra Geçici Barınma Merkezi’nde kalan mülteciler, cenazeyi birkaç saat boyunca teslim etmeyerek tepkilerini gösterdi. Hasta olan kişiler hastaneye götürülmüyor, kadınlar taciz ediliyor, gençler işkenceye uğruyor. Ama kimse bir şey yapmıyor. Hiçbir önlem alınmıyor.”
 
‘Taciz karşılığında evrak’
 
Üç yıl boyunca Geri Gönderme Merkezi’nde kaldığını belirten bir başka mülteci E.N., şunları ifade etti: “Geçici kimlik belgesi çıkarılması için 20 Ocak’ta Urfa Geri Gönderme Merkezi’ne gittim. Beni S.K.’nın yanına yönlendirdiler. Ancak S.K. bana, ‘Eğer bir geceyi benimle geçirirsen kimlik belgeni çıkarırım’ dedi. Böyle bir şeyin mümkün olmadığını söylediğimde, ‘O zaman kimliği çok beklersin’ dedi. Onların taciz ve tecavüzünü kabul ettiğinizde evraklar hemen tamamlanıyor.”