Kuzey ve Doğu Suriye için çağrı: Direniş hattını büyütelim
- 13:38 12 Aralık 2024
- Güncel
HABER MERKEZİ - Cizîr’de Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik devam eden saldırılara ilişkin yapılan açıklamada, “Mücadele ve direniş hattını yaşamın her alanında büyütelim ve geleceğimiz için demokratik-özgür yaşam modeline sahip çıkalım” denildi.
Türkiye ve ona bağlı SMO çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlattığı saldırılar devam ediyor. Bu kapsamda Kürdistan ve Türkiye kentlerinde de saldırılar çeşitli eylem ve etkinliklerle protesto ediliyor.
Şirnex
Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıların protesto edildiği yerlerden biri de Şirnex’in Cizîr ilçesi oldu. Cizîr’de saldırılara ilişkin yürüyüş ve basın açıklaması düzenlendi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İlçe Örgütü binası önünde başlayan yürüyüşe, DEM Parti il ve ilçe yöneticileri, Barış Anneleri, sivil toplum kurum ve kuruluşları ile çok sayıda yurttaş katıldı. Dörtyol Meydanı’nda sona eren yürüyüş boyunca sık sık “Biji berxwedan Rojava”, “Jin, jiyan, azadi” sloganları atılırken, “Rojava rumeta me ye”, “Silav ji Botane, sıwar ketin berxwedane”, “Cizre’den Rojava’ya selamlar” ve “Jin, jiyan, azadi ile sömürgeci savaşlara hayır diyoruz” yazılı dövizler taşındı.
Açıklama metnini DEM Parti Şirnex İl Eşbaşkanı Nurcan Altürk okudu.
‘Rojava’nın hedef alınması kabul edilemez’
Nurcan Altürk, ilk olarak yıllardır devam eden Kuzey ve Doğu Suriye’deki savaşların barışla sonuçlanması için diyalog yoluyla bir fırsatın olduğunu belirterek, “Rojava ve Suriye için bugün her zamankinden daha fazla demokratik bir zeminde diyaloğa ve çözüm getirecek politikalara ihtiyaç vardır. Ancak böylesi bir süreçte Rojava’ya yönelik saldırılar devam etmektedir. Özellikle 27 Kasım tarihinden itibaren Rojava’nın hedef alınıyor olması, çözüm tartışmalarını baltaladığı gibi Suriye krizini daha da derinleştiriyor. Baas rejiminin düşmesinin ardından, Suriye iç savaşının yeni bir sürece evrildiği böylesi bir dönemde, Rojava’nın hedef alınması kabul edilemez. Çok iyi biliyoruz ki, bu saldırılarla hedef alınan, Rojava’nın demokratik yaşam modelidir. Ayrıca saldırıların hedefinde ulus-devlet kodlarına karşı enternasyonalist mücadele ruhu, demokratik yaşam modeli ve kadın devrimi yer almaktadır” sözlerini kullandı.
‘Bu anlayışlara karşı durmak tarihi görev ve sorumluluktur’
Nurcan Altürk, ardından Kuzey ve Doğu Suriye’de inşa edilen yaşam modelinin Ortadoğu’daki krizlerin çözümü için “yegâne” adres olduğunu vurguladı ve şöyle devam etti: “Şunun altını çizmek isteriz ki; DEM Parti olarak bu saldırılar karşısında dün susmadık, bugün de susmayacağız. En güçlü şekilde Rojava’yı savunmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle, mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi belirtmek isteriz. Bu mücadeleyi örgütlü olduğumuz bütün zeminlere taşıyarak büyütmek esas hedefimizdir. Rojava’ya sahip çıkmak, savaş ve soykırım politikalarının karşısında durmak sadece Kürt halkının değil, Türkiye ve dünya halklarının da sorumluluğundadır. Çünkü Rojava’nın hedef alınması, halkların özgürlük ve demokrasi taleplerinin hedef alınmasıdır. Rojava’nın hedef alınması aynı zamanda ortak ve özgür eş yaşama yönelik bir darbedir. Böylesi bir modeli hedef alan siyasi anlayışlara karşı durmak, tarihi bir görev ve sorumluluktur.”
‘Demokratik-özgür yaşam modeline sahip çıkalım’
Nurcan Altürk, son olarak devam eden savaş durumuna karşı dayanışma çağrısında bulunarak, “Bu doğrultuda tüm demokrasi güçlerini ve uluslararası kamuoyunu Rojava’yı hedef alan saldırılar karşısında sessiz kalmamaya, savaş karşıtlığına ve özgürlük mücadelesine ses olmaya davet ediyoruz. Saldırılara karşı çıkıp bu suça ortak olmamak gerekir. Bu temelde, DAİŞ barbarlığına karşı başta kadın ve çocuklar olmak üzere Suriye halklarını koruyan Rojava’ya sahip çıkmak esas alınmalıdır ve bu doğrultuda somut adımlar atılmalıdır. Rojava’ya dönük gerçekleşen her saldırıya ve yaşanan her katliama karşı sessiz kalmak, yaşanan savaş suçlarına zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle çağrımız herkese şudur: Mücadele ve direniş hattını yaşamın her alanında büyütelim ve geleceğimiz için demokratik-özgür yaşam modeline sahip çıkalım” diye konuştu.
Açıklama, atılan sloganlar ve zılgıtlarla sona erdi.