Öznur Değer

 

MÊRDÎN - Nisêbîn-Qamişlo sınırında 24 gündür devam eden nöbet eylemine katılan tüm kadınların derdi farklı olsa da tek talepleri Rojava’nın özgürlüğü ve barış… Kimi cezaevindeki çocuğu, kimi yaşamını yitiren çocuğu, kimi ise özgürlük mücadelesindeki çocuğu için nöbette. 

 

Nisêbîn-Qamişlo ve Pirsûs-Kobanê sınırında başlatılan eylemi haftalardır sürüyor. İki sınır hattından Kuzey ve Doğu Suriye’ye ses olabilmek ve Türkiye ile ona bağlı Milli Suriye Ordusu’nun (SMO) saldırılarını durdurmak için 7’den 70’e yüzlerce kişi günlerdir nöbette.

 

Talepler ortak  

 

Mêrdîn’in Nisêbîn ilçesindeki Qamişlo sınırında başlatılan nöbet eylemi 24’üncü gününde. 7’den 70’e herkesin sahip çıktığı nöbet eylemine katılan kadınların hikayeleri farklı olsa da talepleri bir. Nöbete katılan her bir kadının nöbete katılma gerekçeleri farklıysa da “barış” hepsinin ortak talebi. Kimi özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren çocuğunun mücadelesini devraldığı, kimi cezaevindeki çocuğunun özgürlüğünü talep ettiği kimi ise özgürlük mücadelesi yürüten çocuğuna yönelik saldırılara son vermek için günlerdir sınırda. Kadınları mücadeleye sürükleyen nedenler benzer ama bir o kadar da farklı hikayeler barındırsa da hepsi kalıcı bir barışın sağlanması ve savaşın son bulması için nöbetteler.

 

Haftalardır nöbet eyleminde yer alan kadınlardan biri de 53 yaşındaki Nisêbînli Zahide Batu. 9 yıldır tutsak olan ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alarak sağlık sorunlarına rağmen tek başına hücrede tutulan oğlu Hogir Batu ve tüm arkadaşları, Zahide Batu’yu nöbete katan temel gerekçe ve dilinden barışı düşürmüyor.

 

‘Barış için buradayız’

 

“Barış için buradayız” diyen Zahide Batu, kardeşlik vurgusu yaptı. Kürt, Türk herkesin kardeş olduğunu ifade eden Zahide Batu, “Her yerde bir arada yaşıyoruz. Öğretmenler, doktorlar hepsi Türk ve Kürt. Hepimiz aynı çatı altında yaşıyoruz. Artık kardeşçe masaya oturmanın zamanı geldi. Savaşın son bulmasını ve kardeşçe bir arada yaşamak istiyoruz. Bu savaşın son bulmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

 

Hasta tutsak oğlu hücrede tutuluyor

 

Siyasi tutsak Hogir Batu’nun annesi olduğunu kaydeden Zahide Batu, “Hogir 5 yıldır tek başına bir hücrede tutuluyor. Bir şey yapmadı. Sadece Nisêbîn’de tutuklandığı için ona ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdiler. Allah hakkımızı bırakmasın. Çocuklarımız bir an bile aklımızdan çıkmıyor. Allah bize yapılan tüm zulümleri yazıyor. Zulüm hiçbir şart ve koşulda kabul edilemez. Oğlum hasta ama onu bizden uzak tutuyorlar. Yetmezmiş gibi sürekli bize uzak cezaevlerine sürgün ediyorlar. Biz görüşe sık sık gidemiyoruz ekonomik koşullardan kaynaklı. En azından çocuklarımızı bize yakın cezaevlerinde tutsunlar. Artık bir kapının aralanması ve çözüm bulunması gerekiyor” diye belirtti.

 

‘Qamişlo ile bayramlaşmaya giderdik’

 

Nisêbîn ile Qamişlo arasındaki sınıra dikkat çeken Zahide Batu, “Bizim bütün akrabalarımız orada ve burada onların akrabaları var. Bayramlarda sınır kapısı açılırdı ve Qamişlo ile bayramlaşmaya giderdik. Artık birbirimizi hiç göremiyoruz. Aramıza sınır koydular. Artık özgürleşmek istiyoruz. Barış içinde yaşamak istiyoruz” dedi.

 

‘Rojava’nın özgürleşmesini istiyoruz’

 

Tüm siyasi tutsakların bir an önce dışarı çıkmasını istediklerinin altını çizen Zahide Batu, “Tüm tutsakların annesiyim. Tutsak olan sadece benim oğlum değil. Sonuna kadar onların arkasındayız. Ben yıllardır oğlumun yolunu gözlüyorum. Burada tüm annelerin yüreği buruk. Burada bir arada güzel şeylerden umutlarımızdan bahsediyoruz. Artık kan dökülmesin bu savaş bitsin. Kardeşçe ve barış içinde yaşamanın zamanı geldi. Rojava’nın özgürleşmesini istiyoruz” sözlerine yer verdi.