Topraklarını ve sularını korumak için Tişrîn’deler

  • 09:07 18 Ocak 2025
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ - Saldırılara karşı Tişrîn Barajı’nda nöbet tutan direnişçiler,  topraklarını, sularını ve yurtlarını koruduklarını belirterek direnişten asla geri adım atmayacaklarını belirtti. 
 
Türkiye ve destek verdiği paramiliter gruplar 8 Aralık’tan bu yana Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını sürdürürken, saldırıların yoğunlaştığı yer ise Tişrîn Barajı. Tişrîn Barajı’na yönelik saldırılara karşı halk nöbet tutarken, gerçekleştirilen saldırılar sonucu aralarında gazetecilerin de olduğu sağlıkçılar, insan hakları savunucularının da içinde olduğu 11 kişi katledildi, 61 kişi yaralandı. 
 
Tişrîn Barajı’na yönelik saldırılarda 19 Aralık 2024 tarihinde gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan haber takibi yaptığı sırada SİHA ile katledildi. Yine 16 Ocak’ta gazeteciler hedef alındı. Gazeteciler Leyla Ebdê, Hîvda Hebûn ile Dijwar Elîşêr yaralandı. Gazeteci Ciwana Cuma’ya yönelik ise dijital medya üzerinden SİHA ile katledilme tehditleri yapıldı, hedef gösterildi. Özgür basın çalışanları her türlü tehdit ve şart altında Tişrîn’deki direnişçilerin sesi oluyor. 
 
Kobanê’den Tişrîn Barajı’ndaki direnişe katılan kadınlar JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.   
 
‘Zafer bizimdir’
 
“Tişrîn’deki direnişe katılmak için Kobanê’den geldik” diyen Cihan Mistefa, “Biz daha yoldayken bize saldırdılar. Araçlarımız, araçlardaki insanlarımız hedef alındı. Ancak bilsinler ki biz asla geri adım atmayacağız ve buraya geldik, buradayız. Kendimizi ve suyumuzu savunmak için buraya geldik. Türk devleti bir kez daha çeteleri getirmek istiyor ve buraya yerleştirmek istiyor. Türk devleti bilsin ki asla geri adım atmayacağız, devrimimizi koruyacağız. Onlar asla başaramayacak ve zafer bizimdir” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kimse ülkemizi bizden alamaz’
 
Girê Spî’den göç etmek zorunda kalan ve Tişrîn’deki direnişe katılan Hîva Reşo da, “Bizler toprağımız, suyumuz ve emeğimiz için buradayız. Toprağımızı savunmak için geldik. Kardeşlerimiz, çocuklarımız için buraya geldik. İşgalci Türk devletinin bir kez daha DAİŞ’i toprağımıza yerleştirmesine için vermeyeceğiz. Büyük bir coşku ile buradayız. İşgalci devlet sivilleri hedef alıyor.  Saldırılar sonucu yaralananları götürüyoruz bir kez daha büyük bir moralle direnişimizi sürdürüyoruz. Bilinsin ki biz direniyoruz ve direnmek yaşamaktır. Bizim toprağımız, suyumuz, elektriğimiz ve bizim yurdumuz. Kimse ülkemizi bizden alamaz. Sonuna kadar buradayız”  diyerek direnişteki kararlılıklarını dile getirdi. 
 
‘İrademizi kıramazlar’
 
Kobanê’den direnişe katılan ve günlerdir barajdaki direnişte yer aldıklarını belirten Berivan Cuma da şöyle dedi: “İlk günden bu yana halka saldırı gerçekleştiriliyor. Yolda arkadaşlarımız şehit edildi. Yaralananlar oldu. Türk devleti saldırılarını yoğunlaştırıyor. Uçaklarla halkı heedf aldı ve yok etmek istiyor. Sadece Kürt halkı değil, bu topraklarda yaşayan tüm halklar hedef alındı. Ancak Kürt halkı yönünü buraya verdi ve direnişlerinden de belli ki nasıl direniyorlar. Hiç kimse bu halkın iradesini kıramaz. Bombardıman ve uçak saldırılarına rağmen biz direneceğiz ve mücadele edeceğiz. Hedef alınan araçlar sivillere aitti. Barajı korumak için gelen siviller, topraklarını korumak için gelenler hedef alındı. Su sadece Kürtlerin değil, tüm Suriyelilerin. Ancak Suriye bu saldırılara gözünü kapatmış. Bu halkın iradesini asla kıramazlar. Şimdi yaralanmış olsak da mücadele ediyoruz ve direneceğiz. Bir kez daha direnmek yaşamaktır diyoruz. QSD’ye desteğimiz tamdır. Buradaki halk Türk devleti ve çetelerin Tişrîn Barajı’nda kazanmasına izin vermeyecek. Son ana kadar da buradayız.”