
Öğrencilerden gözaltı ve tutuklamalara karşı eylem
- 21:01 29 Nisan 2025
- Güncel
ANKARA - Tutuklanan ve gözaltına alınan arkadaşları için Sakarya Caddesi’nde bir araya gelen üniversite öğrencileri, “Bu saldırılar sadece bir kaç arkadaşımızı değil, tüm halkı hedef almaktadır” diyerek, meydanları terk etmeyeceklerini vurguladı.
Ankara'da öğrenciler tutuklanan ve gözaltına alınan arkadaşları için basın açıklaması yaptı. Sakarya Caddesi’nde bir araya gelen üniversite öğrencileri, “Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük” pankartı açtı. Alanda sık sık “İşkenceci polis hesap verecek”, “İçeride dışarıda hücreleri parçala”, “Bijî şoreş û bijî sosyalizm” ve “Bijî berxwedana zîndana” sloganları atıldı.
‘Gençlik hesap soracak’
Açıklamayı öğrenciler adına Öğrenci Faaliyeti'nden Mert Aldemir, yaptı. Açıklamada, saldırıların yalnızca hukuki değil, aynı zamanda fiziksel olduğunu belirtilen açıklamada, "25 Nisan günü Ankara’da, şehrin ortasında, tam da bu adaletsizlikleri teşhir eden 30 sıra arkadaşımız polis şiddetiyle gözaltına alındı. Basına yansıyan işkence görüntülerinin ardından, Valilik kendilerini transfobik bir açıklamayla aklamaya çalıştı. Aynı polisler iki gün önce başka bir arkadaşımızın burnunu kırmıştı. Nezarethaneler, birer gözaltı mekanı değil, doğrudan cezalandırma alanına çevrildi. Arkadaşlarımız, hiçbir hukuki dayanağı olmadan iki gün boyunca rehin tutuldu. Bizler bu tabloyu iyi tanıyoruz: işkencecileri koruyan, suçluyu aklayan bu düzenden hesap soracak olan yine gençliktir" denildi.
‘Arkadaşlarımız kırım operasyonlarıyla tutsak ediliyor’
İşkencelerin yalnızca sokaklarda değil, cezaevlerinde de sürdürüldüğü vurgulanan açıklamada, "24 Ocak’tan bu yana, SGDF’li arkadaşlarımız, hukuksuz bir siyasi kırım operasyonuyla tutsak ediliyor. Arkadaşlarımız, sadece düzenin baskılarına karşı direndikleri için, gün ışığı dahi görmeyen, gardiyan dahil hiçbir insanla iletişim kurmalarına izin verilmeyen Kuyu tipi hapishanelere konulmuşlardır. Bu cezaevleri, insanlık onuruna aykırı, açık bir işkence biçimidir. Kuyu tipi hapishaneler, toplumun vicdanına büyük bir saldırıdır ve işkencenin sistematik bir aracıdır. Kuyu tipi hapishaneler derhal kapatılmalıdır ve arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Bu noktada, yalnızca fiziksel özgürlük değil, aynı zamanda adalet mücadelesinin de galip geleceğini biliyoruz. Kuyu tipi hapishanelerde uygulanan zulüm, sadece bir kaç arkadaşımızı değil, tüm halkı hedef almaktadır. Arkadaşlarımızın serbest bırakılması, yalnızca onların hakları için değil, tüm toplumsal bir özgürlük mücadelesinin zaferi olacaktır" ifadeleri kullanıldı.
'Meydanları terk etmeyeceğiz’
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: "Faşist baskıların ardı arkası kesilmezken bu sabah da birçok şehirde Taksim iradesini yükselten devrimcilere yönelik ev baskınlarıyla uyandık. İktidar, toplumda yükselen direnişi, yıldırma politikalarıyla bastırmaya çalışmakta ve bu yolda uydurma gerekçelere başvurmaktan vazgeçmemektedir. Ev baskınları hukuksuzdur, gözaltına alınan yoldaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. 1 Mayıs bizimdir, Taksim bizimdir. Meydanlarımızı terk etmeyeceğiz. Üniversitelilerin sesini kısmaya çalışanlar, gözaltı ve tutuklamalarla bizleri korkutabileceklerini düşünüyor. Oysa biz her seferinde daha fazla dayanışmayla yan yana geliyoruz. Arkadaşlarımızın tutuklanması, sadece onların değil, tüm gençliğin haklarına yönelik bir müdahaledir. Bu nedenle bu süreci yalnızca bir ‘hukuki mesele’ olarak değil, gençliğin demokratik haklarını savunma mücadelesinin bir parçası olarak görüyoruz."