Amed'in Rezan ilçesine bağlı Çûlî (Tavşantepe) Mahallesi’nde katledilen Narin Güran'ın faillerinin yargılanacağı davanın 2'nci duruşması Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2'nci gününde devam ediyor. Duruşmaya Amed Barosu olmak üzere çok sayıda baro başkanları ve avukatları, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, çocuk ile kadın kurum ve dernek temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilci ile milletvekilleri katıldı. 

 

'Sosyal medya kötülük yapıyor'

 

Duruşmada ilk olarak savunma yapan fail Salim Güran'ın önceki beyanlarını tekrar ederek, Narin Güran'ın kaybolduğu günü anlattı. Fail, suçlamaları kabul etmediğini ve dijital medyanın artık durmasını ve kendilerine kötülük yapmayı bırakmalarını söyledi. 

 

Fail Salim Güran'ın avukatı Onur Akdağ yaptığı savunmada, müvekkiline dönük suçlamaları kabul etmediğini ve tahliyesini talep etti.

 

Narin'i öldürmedim sadece taşıdım'

 

Duruşma, verilen aranın ardından devam ederken ilk olarak fail Nevzat Bahtiyar beyanda bulundu. Nevzat Bahtiyar, "Narin'i kesinlikle ben öldürmedim sadece taşıdım. Cezam neyse ben ona razıyım. Ama cenazeyi Salim kendi eliyle bana verdi, yüzüne de söylüyorum bunu. Nereye götürmem ve gömmem gerektiğini, cesedi parçalamam gerektiğini söyledi. Her şeyi benim üzerime yıkmaya çalışıyorlar. Ve Salim'in avukatı bana 'vahşi' dedi bu terbiyesizliktir. Susmamın nedeni, ailemin güvencesi yoktu. Ailem cezaevine geldi güvenliklerinin sağlandığını öğrendim. Sen geldin Narin'i bana verdin. Bunu inkar etmiyorum ama ben öldürmedim. Ben böyle diyorum, doğruyu söylüyorum onlar da suçlarını kabul etsin. Kimseye iftira atamam ne gördüysem onu derim" dedi. 

 

Rojin Kabaiş'in babasına dikkat çekildi 

 

Ardından konuşan fail Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz, "Yapabildikleri tek şey suçtan kurtulup müvekkilime suçu yığmak. Bu en kolayıdır. Bir şeyi ya da şeyleri görmek istemiyorlar. Dosyanın içinde o kadar delil var ki herşey ortadadır. Eğer toplumun susmasını istiyor ve gazetecilerin ileri geri haber yapmasını istemiyorlarsa kalkıp itiraf etsin. Konuşsun ki hem kendini kurtaracak hem de diğer iki sanığı kurtaracak. Jandarma tutanaklarına gelirsek; 29 Ağustos tutanağında, anne Yüksel Güran jandarmaya verdiği bir beyanında 'evde erkek çocuklarım olduğu için bir yere gittiğimde Narin'i Maşallah'a emanet ederdim' cümlesinin altından bir sürü şey çıkarabilirsin. Bu dava kadar meşhur bir dava var önümüzde Van'da öldürülen Rojin mesela. Orda bir baba var. Ben de bir babayım. Rojin'in banası kaybolduğu günden bugüne kadar çalmadığı kapı kalmadı. Her gün orda yattı kalktı. Adam sahil kenarında yatıp kalktı. Belki kızı çıkıp gelir diye. Bu ailede böyle bir şey yapsaydı evde toplantı almasalardı, toplum nezdinde her şey daha farklı olurdu" sözlerine yer verdi.

 

'Enes'i kurtarma operasyonu izliyoruz'

 

Avukat Ali Eryılmaz devamında burada Enes'i kurtarma filmi izlediklerine dikkat çekerek koskoca köyün bir araya gelerek "Enes'i nasıl kurtarırız" dediklerini ifade etti.  Ali Eryılmaz, "Döve döve, söve söve, para vererek ellerinden gelen herşeyi yaptılar. 19 gün boyunca binlerce insan Narin'i aradı ama bulunamadı, neden bulunamadı? Sürekli delil kararttılar. Salim Güran muhtar, komutanla kızın kaybolmasının ardından kızın kaybolduğu ilk konuşma ve diğer konuşmalarda sürekli farklı saatler verdi. Bir şeyleri örtbas etmeye başladılar. 200-300 kişilik köy bir araya gelip bir şeyler saklıyor. Bu kadar delil karartmayı Nevzat için mi yapıyorlar? Nevzat tavuklarına kış bile demez. Bu suç, aile arasında işlendi. Örtbas ediyorlar" sözlerine yer verdi.

 

Duruşma, savunmalarla devam ediyor.