DBP kongresinde gündem ‘Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü’

  • 09:06 13 Ocak 2025
  • Güncel
 
ANKARA - DBP’nin 7’inci Olağan Kongresi’nde yer alan kadınlar, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün gerekliliğine dikkat çekerken, “Her şeyden önce ilk talebimiz, tecridin bir an önce kaldırılması yönündedir” dedi. 
 
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), 7’nci Olağan Kongresi’ni Ankara Dünya Ticaret Merkezi’nde gerçekleştirdi. Yapılan kongrede mevcut eşbaşkanlar Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır yapılan oylama sonucu yeniden seçildi. Kongre sonrası mikrofonumuza değerlendirmede bulunan kadınlar, her koşulda alanlarda olmaya devam edeceklerini ve PKK Lideri Abdullah Öcalan şahsında Kürt halkının özgürlüğü için mücadele edeceklerinin altını çizdi.
 
‘Yıllardır beklediğimiz gün geldi, mücadeleye devam edeceğiz’
 
DBP Amed İl Eşbaşkanı Mehdiye Demir, gerçekleştirdikleri kongrenin iyi ve dolu dolu geçtiğini söyledi. Mehdiye Demir,  “Bugün partimizin 7’nci Olağan Kongresi için buraya geldik ve kongremizi yaptık. Kongremiz gayet iyi ve dolu dolu geçti. Eşbaşkanlarımız güç ve inanç veren mesajlar verdiler. Sürecin siyasal zeminindeki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundular ve bu bizlerde büyük heyecan yarattı. Önderlik ile görüşme gerçekleştiren heyet bizlere güç veriyor. İsteğimiz odur ki, en kısa zamanda barış olsun ve artık halklar arasındaki katliamlar son bulur. Yıllardır böyle bir günü bekliyoruz. Umut ediyoruz ki yakın zamanda bu durum çözülür ve halkımız özgürleşir” dedi.
 
‘Rojava saldırısını lanetliyoruz’
 
Rojava’da kirli bir savaş yürütüldüğüne değinen Mehdiye Demir, “Kadın, çocuk, halk demeden savaşlar yaşanıyor, katliamlar yapılıyor. Rojava'ya dönük savaşı kınıyoruz ve lanet ediyoruz. Rojava içinde temennimiz odur ki en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşur ve savaş biter” sözlerini kullandı.
 
‘Temel gündem Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü’
 
Önceliklerinin ve temel gündemlerinin Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü olduğunu ifade eden DBP Sêrt İl Eşbaşkanı Muazzez Bulga, “Bugün burada 7’nci kongremizi gerçekleştirdik. Öncelikle her iki eşbaşkanımıza ve görev alan bütün arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Kongremiz iyiydi, başarılı geçti. Öncelikli  gündemimiz Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt halkının özgürlüğü temelinde oldu” diye belirtti.
 
‘Barış ve özgürlük demeye devam edeceğiz’
 
Hem tecridin hem de saldırıların devam ettiğini belirten Muazzez Bulga, “İçerisinde olduğumuz süreçte iktidar ilk olarak elini uzatarak bir süreç başlattı, fakat hala tecrit ve savaş sürmektedir. Hala Rojava'da insanlar, gençler, kadınlar, çocuklar katlediliyor. Hala annelerin gözyaşları akıyor. Sözde sarf ettikleri sürece dair bir umudum yok. Ama yine de arkadaşlarımızla birlikte elimizden ne gelirse yapacağız. Her daim de halkımızın içinde olacağız, bu süreci iler taşımak için çabalayacağız ve her koşulda ‘barış, özgürlük’ demeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
 
‘Geri adım atmayacağız’
 
DBP Dîlok İl Eşbaşkanı Candan Yavuzer ise kongrede öne çıkanları şu sözlerle özetledi: “Bu kongre demokrasi, özgürlük ve tecridin kaldırılması, kadın öncülüğünün esas alındığı bir gündemle toplandı. Her şeyden önce ilk talebimiz, tecridin bir an önce kaldırılması yönündedir. Eşbaşkanımızın da dediği gibi bizler alanlarda olacağız, kadınlar olarak örgütleneceğiz ve eylemlerde olmaya devam edeceğiz. Şu an ki süreçte her ne kadar barış dense de akabinde tutuklama, kayyım ve operasyonlar oluyor. Bizler de buna rağmen geri adım atmayacağız, geri durmayacağız. Son olarak Sayın Öcalan şahsında bütün arkadaşları selamlıyorum ve tüm halkımıza serkeftin diliyorum.”
 
‘Kadın çalışmalarına ağırlık vereceğiz’
 
DBP yeni dönem Dîlok Parti Meclis (PM) üyesi Zübeyde Uğurlu, “Özgür katılımlı bir kongre gerçekleştirdik. Güzel bir katılım mevcuttu. Bu dönem daha çok kadın arkadaşlarla beraber kadın alanında çalışma yürüteceğiz. Tabi ki önceliğimiz Sayın Öcalan üzerindeki tecrit olmakla birlikte bu temelde çalışmalarımıza devam edeceğiz. Dîlok’ta da şu an yaptığımız çalışmalar kapanan derneklerimiz ve kurumlarımızın örgütlenmesini güçlendirmek ve yeniden açmak yönünde çalışmalar yapıyoruz. Diğer kentlerimizde de bu çalışmalarımız sürüyor” ifadelerine yer verdi. 
 
‘Barış süreci diye adlandırılamaz’
 
Bir yandan barış varmış gibi gösterildiği, ancak barış süreci olarak adlandırılmayacak bir sürecin yaşandığını vurgulayan Zübeyde Uğurlu şöyle konuştu: “Kayyımlara ara verilmişti, ama tekrardan Akdeniz Belediyesi’ne henüz atanmadı ama atanacağını biliyoruz. Bu baskı ve kayyım politikaları, süreci daha da zorlaştırmak ve karşı taraftan daha fazla kazanım anlamında karlı çıkabilmek için yapılıyor. Kayyımlara ve gözaltılara karşı mücadelemizi sürdürüyoruz. Süreç ile alakalı iktidar tarafından yapılan açıklamalar samimi gelmiyor, fakat yapılan görüşmelerde heyetin süreç hakkında değerlendirmeleri ve açıklamaları bizi umutlandırıyor. İktidar tarafından yapılan hala olumlu ya da samimi bir açıklama yok. Bu süreçte daha çok çalışmamız ve korkmamamız gerekiyor. Elimizden gelen her şeyi yapacağız. Devletin özel savaş politikalarına karşı örgütlenmeyi güçlendireceğiz.”