![](/staticfiles/news/251158/2025/02/10/823x463cc-izm-10-02-2025-gazeteciler-durusma.jpeg)
Gazetecilerin ilk duruşması görüldü
- 12:54 10 Şubat 2025
- Hukuk
İZMİR – İzmir’de gözaltına alınıp yargılanan gazeteciler Semra Turan ve Tolga Güney’in yargılandığı davanın ilk duruşmasında Tolga Güney hakkındaki ev hapsi kararı kaldırıldı.
Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Semra Turan ve Tolga Güney’in mesleki faaliyetleri gerekçe gösterilerek, “Örgüt üyeliği” ile yargılandıkları davanın ilk duruşması İzmir Bayraklı Adliyesi, 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşmada gazeteciler ve avukatların hazır bulundu.
Duruşmayı, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) üyeleri, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Selman Çiçek, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) temsilcisi Özgür Öğret ve gazetecilerin aileleri de takip etti.
Duruşmada savunmasını yapan Semra Turan, davaya konu olan "örgüt üyeliği" iddiasını kabul etmediğini belirterek, “Mezopotamya Ajansı'nın çalışanı ve gazeteciyim” dedi. Dosyaya delil olarak sunulan tüm suçlamaların mesleki faaliyetleri olduğunu vurgulayan Semra Turan, “Bizler gazeteciyiz. Kimseden talimat almayız. İlla bir talimat olarak algılanacaksa, toplumun yaşadığı her sorun ve kamuoyunda duyulması gereken her olay, bu ülkede yaşayan gazetecilere birer talimattır” diye konuştu.
‘Bu ülkede olup bitenleri yazıyoruz’
Suçlama konusu yapılan haberlere ilişkin konuşan Semra Turan, yaptığı haberlerde Kürdistan ve Abdullah Öcalan'a yönelik ‘tecrit’ ve ‘özgürlük’ taleplerinin yanı sıra Kürt sorununun çözümüne dair haberlerinin suçlama konusu yapıldığına dikkat çekerek, “Bu ülkenin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisi bile Kürdistan ibaresini kullanmış ve kendisine gelen eleştirilere ‘Kayıtlara baksalar Kürdistan'ı meclisin ilk zabıtlarında görecekler’ demiştir. En yakın dönemde MHP Lideri Devlet Bahçeli, Meclis çatısı altında Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılmasını ve ailesi ile görüşmelerin yapılmasını istedi. Akabinde Abdullah Öcalan ile görüşmeler yapıldı. Yine Bahçeli, Öcalan için ‘Umut Hakkı’ndan bahsetti, aslında bir nevi özgürlüğünü istedi. Ülkeyi yönetenlerin yaptığı bu açıklamalar suç sayılmazken, halkın görüş ve taleplerini haber yapan gazeteciler suçlanıyor. Eğer buradan bir suçlama çıkacaksa, o zaman Cumhurbaşkanı ve Devlet Bahçeli'nin de yargılanması gerekecek. Çünkü Bahçeli'nin açıklamaları, aslında uluslararası hukuka aykırı olan ve Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin uygulandığının itirafı niteliğindedir ve Öcalan'ın özgürlüğünün talep edilmesinin suç olmadığının kanıtıdır” ifadelerini kullandı.
Semra Turan, yaptığı haberlerde halkın talep ve söylemlerinin örgütsel faaliyet olarak yansıtılmaya çalışıldığına işaret ederek, “Kimseden zorla röportaj alıp zorla kamuoyu oluşturmuyoruz. Bu ülkede olup bitenleri yazıyoruz. Haftanın iki günü belirli saatlerde imza atıyorum. Bu da hem il dışına çıkmamı hem de mesleğimi daha rahat yapmamı engelliyor. Beraatımı talep ediyorum” dedi.
İddia makamı mütalaasında, Semra Turan’ın "örgüt üyeliği" iddiasıyla cezalandırılmasını talep etti. Semra Turan’ın avukatları ise savunma için süre talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, Semra Turan hakkında verilen adli kontrol şartının kaldırılmasına, ancak yurt dışına çıkış yasağının devamına karar vererek duruşmayı 12 Mayıs tarihine erteledi.
‘Gerçeklerin bilinmesi benim sorumluluğum’
Daha sonra MA muhabiri Tolga Güney’in duruşması başladı. Tolga Güney, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirterek, mesleki hayatı boyunca objektif ve doğru habercilik yaptığını vurguladı. Tolga Güney, ekolojik felaketlerden örnekler vererek, "Tüm bunların bilincinde bir gazeteci olarak, gözümü kapatamaz ve bunları yazmak için herhangi bir yerden talimat bekleyemezdim. Çünkü hepsini birebir yaşayan ve gören biri olarak, bir gazeteci olarak, gerçeklerin herkes tarafından bilinmesi benim sorumluluğum. Zaten ben de toplumdan bağımsız bir birey değilim ve doğaya verilen her türlü zarar beni de ilgilendiriyor. Bunu her gün kendi gözlerimle görürken, bir yerden talimat beklememe gerek yok. İddianamede sıkça geçen Muğla Akbelen'de yaşanan ağaç kesimine ilişkin haberler, benimle beraber onlarca gazeteci tarafından haberleştirildi. Birçok televizyon kanalı köyden canlı yayınlar yaptı. Hiç kimseye nereden talimat aldığı sorulmazken, benim bu haberi talimatla yaptığım iddia ediliyor. Fakat böyle bir olayı haberleştirmek değil, haberleştirmemek için talimat almak gerekir" şeklinde konuştu.
Tolga Güney, kendisine yöneltilen iddialar nedeniyle bir yıldır ev hapsinde tutulduğunu ve çalışma alanının kısıtlandığını belirterek, hakkında verilen ev hapsi kararının kaldırılmasını ve beraatını talep etti.
İddia makamı, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesini ve adli kontrol şartının devam etmesini talep etti. Söz alan Tolga Güney’in avukatları, ev hapsinin mesleki faaliyetlerini engellediğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, Tolga Güney hakkında verilen ev hapsi kararının kaldırılmasına, ancak yurt dışı yasağının devamına karar vererek duruşmayı 12 Mayıs tarihine erteledi.