Gültan Kışanak: Kadınlar sürece öncülük etmeli
- 14:58 26 Temmuz 2025
- Güncel
AGIRÎ - “Kürt Ulusal Birliğinin Önemi Konferansı”nda konuşan Gültan Kışanak, “Sayın Öcalan her seferinde Mem û Zin ve Derwêş û Edûlê’den söz eder ve ‘Ben işte bu yarım kalan destanları tamamlamak için bir Kürt gerçekliğini arıyorum’ diyor. Sayın Öcalan, hepimizin yüreğinde yarım kalmış sevdaların tamamlanma mücadelesi veriyor” dedi.
Demokratik Birlik İnisiyatifi’nin “Birlik amacıyla barışa doğru” şiarıyla Agirî’nin (Ağrı) Bazîd (Doğubayazıt) ilçesinde düzenlediği “Kürt Ulusal Birliğinin Önemi Konferansı”, “Ortadoğu’daki gelişmeler ve Kürtlerin durumu” başlıklı oturumla devam ediyor. Moderatörlüğünü Avukat Kadir Kutevi’nin yaptığı oturuma konuşmacı olarak siyasetçi Gültan Kışanak, Hasan Özgüneş ve Tarihçi Faik Bulut katıldı.
‘Orta Doğu’da 3. Dünya savaşı yaşanıyor’
İlk olarak konuşan Hasan Özgüneş, “Şu an Orta Doğu’da 3. Dünya savaşı yaşanıyor. Kim Orta Doğu’da egemen ise dünyaya da egemendir. Egemen devletlerin hizmetine girmeyen devlet ve yapılar ise her anlamda çökertiliyor. Orta Doğu ne ABD ne İsrail’in politikalarıyla özgürleşebilir. Bölgenin tek kurtuluşu Sayın Abdullah Öcalan’ın 3. Yol paradigmasındadır. Sayın Öcalan, insanlığa yeni bir umut ve yeni bir yol gösteriyor. Bunun için Kürtlerin bu paradigma etrafında bir olması gerekiyor” diye konuştu.
‘Bu sancı yeni bir yaşamın doğum sancısıdır’
Ardından konuşan Ortadoğu Uzmanı Tarihçi Faik Bulut, dünyada büyük bir kaos olduğuna dikkat çekerek, “Haritalar değişiyor, yaşam değişiyor ve tüm bunlarla birlikte Kürtler de değişiyor. Bundan sonra zahmetli bir süreç olacak ama bu sancı yeni bir yaşamın doğum sancısıdır. Yollarımız dikenli, taşlı, toprakladır ve bu hakikati bilmemiz gerekiyor. Bizler bin yıldır haklarımızı istiyoruz. Bin yıldır ilk kez bizim elimize bunca önemli bir fırsat geçiyor. Dünya dinamiklerin etkisi bölgeyi yüzde 85 etkiliyor. Bunun için Devlet Bahçeli bir sabah uyanıp bunları söylemedi. Dünya ve güçler artık Kürt sorunun çözülmesini istiyor. Türkiye Kürt sorununu çözmezse büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalacak. Bahçeli, ancak Kürtlere sarılarak ülkelerini ayakta tutacağını çok iyi biliyor. Türkiye bu sürece mecburdur. Öcalan Kürtleri kurtarmak istiyor, Bahçeli ise devleti kurtarmak istiyor. Kürtleri kim yanına alırsa o kazanır. Gün, Kürdistan’ın birliğidir. Bu sağlanırsa büyük bir kazanım elde eder. Bu kolay olmayacak ama günden güne iyi bir noktaya gidiyor. Kürtlerin hayalleri gerçekleşiyor ve o masada Kürtler mutlaka olacaktır” sözlerini kullandı.
‘Sayın Öcalan yarım kalan sevdamızı tamamlama mücadelesi veriyor’
Siyasetçi Gültan Kışanak ise, “Kürt halkının geleceğine dair politik öngörülerde bulunuyorsak, yeni çözüm programları ortaya koyduysak öncelikle bu halkın tarihi, kültürü, dili ve varlığı ile yaşaması gerekiyor. Bugün birliği konuşuyorsak Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’ın başlattığı süreçle ilgilidir. Sayın Öcalan’ın bugün bize önerdiği komünal demokratik toplum kom’dan yana toplanmaktan, birlik olmaktan söz ediyor. Kürtlerin kahramanlık ve direniş tarihi aynı zamanda Kürtler açısından katliamlar tarihi olmuştur. Bu süreci iyi analiz etmek ve dersler çıkarmak gerekiyor. Tüm direnişler parçalı, bölgesel kalmış, egemen güçler bize kaybetmenin kapılarını açmıştır. Sayın Öcalan’ın bu konudaki duygu yoğunluğu var. Her seferinde Mem û Zin ve Derwêş û Edûlê’den söz ediyor. Bunlar hep yarım kaldı ve Sayın Öcalan, ‘Ben işte bu yarım kalan destanları tamamlamak için bir Kürt gerçekliğini arıyorum’ diyor. Sayın Öcalan, hepimizin yüreğinde yarım kalmış sevdaların tamamlanma mücadelesi veriyor. Sayın Öcalan bugün bu süreci kaybet kaybet değil kazan kazan felsefesi üzerine kuruyor. Kürtler direnen, kahraman ve direnişçi bir halktır ama kazabilme konusunda mücadelesi hep yarım kalmış bir halktır” dedi.
‘Dört parça Kürdistan’da kazanmak istiyoruz’
Kürtlerin yeni bir durum içerisinde ve bu durumu, tüm mücadeleyi kazanma üzerinden kurgulaması gerektiğinin altını çizen Gültan Kışanak, “Biz artık bedel ödemek değil kazanmak istiyoruz. Dört parça Kürdistan’da kazanmak istiyoruz. Sayın Öcalan, ‘Biz Kürtler son sözümüzü değil geleceğe dair sözümüzü masada söyleyeceğiz’ diyor. Tüm egemenler Kürtlerle bir işbirliği yapıyorsa o zaman yapmamız gereken tek şey bu sürece öncülük eden paradigmayı güçlendirmektir. Topraklarımız ölüme doydu. Biz cenaze omuzlamak ve yas tutmak istemiyoruz. Bize düşen görev geleceği kurmaktır. Çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğini kurmaktır. Bizim sözün gücüne ve stratejik akla, demokratik ulus, demokratik ittifaka ihtiyacımız var. Kazanmanın eşiğine geldik artık parçalanmak yereni ilkeli bir ittifak kurmamız gerekiyor. Biz demokratik bir toplum kurmak istiyoruz ve farklılarımız elbette olacaktır. Kürtler tarihsel olarak bu ayrılıkları geride bıraktılar. Kürtler kazanmanın eşiğine gelmişken ayrılığı, ayrı ayrı hareket etmeyi kabul edemeyiz” ifadelerini kullandı.
‘Kadınlar sürece öncülük etmeli’
Bu sürecin kadınların açısından da önemli olduğunu söyleyen Gültan Kışanak, “Biz kadınlar demokratik toplum ve çözümün öncülüğünü yapmamız gerekiyor. Dönem stratejik ulusal aklı ortaya çıkarma zamanıdır. Bu topraklar büyük imparatorluklar geçti ve onlardan büyük bir kötü hatıra kaldı. Ama Kürtlerin sözü var. Dönem sözün dönemidir. Dönem sözün ağırlığını hissetme zamanıdır” diye belirtti.
Konuşmaların ardından ikinci oturum son buldu.