KHK panelinde ‘barış’ vurgusu

  • 15:28 26 Temmuz 2025
  • Güncel
DÊRSİM - Munzur Festivali kapsamında gerçekleştirilen “KHK, İhraçlar ve Siyasal Gelişmeler” başlıklı panelde konuşan KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, savaşa harcanan bütçenin emekçilere harcanması gerektiğini belirterek, “Hem barış sürecine sahip çıkacağız hem de bu süreçte demokratik standartların yükselmesi için mücadele edeceğiz” dedi.
 
Bu yıl 23'üncüsü düzenlenen Munzur Kültür ve Doğa Festivali, “KHK, İhraçlar ve Siyasal Gelişmeler” başlıklı panelle devam etti. İnsan Hakları Derneği (İHD) Dêrsim Şube Eşbaşkanı Nurşat Yeşil’in moderatörlüğünde gerçekleşen panele; Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Örgütlenme Sekreteri İzzet İldeş ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Mehmet Sıddık Akın konuşmacı olarak katıldı.
 
‘Emek mücadelesi demokratikleşmenin parçası’
 
İlk konuşmayı yapan Ayfer Koçak, sendikacıların yaşadığı zorluklara ve katliamlara dair hatırlatmalarda bulundu. Emek mücadelesinin demokratikleşme sürecinin en önemli parçalarından biri olduğunu belirten Ayfer Koçak, darbe girişiminden sonra yaşanan anti-demokratik uygulamalara dikkat çekti.
 
Darbe girişimi sonrası resmi rakamlara göre 135 bin kişinin ihraç edildiğini ancak toplamda 156 bin insanın ihraç sürecine dahil edildiğini ifade eden Ayfer Koçak, “Bir kısmı iade edildi ama nihayetinde 135 bin kişi ihraç edildi. Bunlar hâlâ ihraçlı şekilde yaşamlarını sürdürüyor. Bu ülkede 204 medya kuruluşu kapatıldı. Bu, halkın hakikate ulaşmasını engelleme ve manipülasyon çabasıydı. İnsanların bilgiye ulaşma şansı ellerinden alındı” dedi.
 
‘2 bin 229 arkadaşımız hâlâ ihraç’
 
İlk ihraçlardan önce açığa almaların başladığını hatırlatan Ayfer Koçak, “Gerekçe, savaşa karşı barış talebimiz olan 29 Aralık eylemimizdi. O dönemde Cizîr’de, Îdil’de öğretmenlere ‘Memleketlerinize dönün’ diye yazı gönderildi. KESK olarak bu yazının ne anlama geldiğini çok iyi biliyorduk. ‘Can güvenliğinizi sağlayamayız’ demişlerdi. Üyelerimiz buna tepki gösterdi. ‘Bizim güvenliğimizi sağlayamıyorsanız, burada yaşayan çocukların güvenliğini nasıl sağlayacaksınız?’ diye sordular. Bunun üzerine bir günlük iş bırakma eylemi yaptık. Bu bahane edilerek sürgünler başladı” dedi.
 
KHK’lere karşı yürütülen mücadeleye değinen Ayfer Koçak, “Bizim yürüttüğümüz dayanışma, örneği olmayan bir dayanışma oldu. Ancak hâlâ tüm arkadaşlarımız iade edilmediğine göre, 2 bin 229 arkadaşımız hâlâ ihraç olduğuna göre sonuç almış değiliz. Tüm arkadaşlarımız haklarına kavuşana kadar mücadelemiz sürecek” diye konuştu.
 
‘Sürece sahip çıkacağız’
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” sonrası başlayan sürece de değinen Ayfer Koçak, şunları söyledi: “Bir yandan barıştan söz ediliyor, ama bir yandan da belediye başkanları, gençler tutuklanıyor. Elbette bu ortamda insanlar kaygılanıyor, biz de kaygılıyız. Barışın olmadığı koşullarda demokratik süreçler gelişemez. En kötü örneğini biz yaşadık. Çatışmalı süreçler toplumu kutuplaştırıyor; en büyük zararı emekçiler görüyor. Barış süreci, emeğin örgütlenmesi için bir fırsattır. Barış, bizim açımızdan ‘Savaşın kazananı olmaz’ şiarı ile ele alınan bir meseledir. Dünyanın neresinde olursa olsun, savaşlarda sermaye sahiplerinin çocukları hayatını kaybetmez. Her zaman yoksul emekçilerin çocukları ölür. Savaşa harcanan bütçe çok açık. Bu bütçe eğitime, sağlığa harcansaydı, çok farklı şeyler yaşardık. Ama barışın gelmesi tek başına bu bütçenin halk için harcanacağı anlamına gelmez. Eğer savaşa ayrılan kaynakların yoksullara, emekçilere ayrılmasını istiyorsak, bu sorumluluk hepimizde. Hem barış sürecine sahip çıkacağız hem de bu süreçte demokratik standartların yükselmesi için mücadele edeceğiz.”
 
‘Siyasal iyilik hakkı artık bir ihtiyaç’
 
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Mehmet Sıddık Akın ise, siyasal iyilik halinin toplumsal sağlık için vazgeçilmez olduğunu söyledi. Mehmet Sıddık Akın, “Toplumsal sağlık için en önemli parametrelerden biri siyasal sağlıktır. Yıllardır kutuplaştırılan siyaset, savaş ve çatışma hali şiddeti bir kültüre dönüştürdü. Savaş sadece toprakta değil, insan bedeninde de iz bırakıyor. Bu yüzden yalnızca ateşkes değil; toplumsal yüzleşme, hakikatle yüzleşme ve güven inşasıyla barış süreçleri başlamalı. Yüzleşmenin ertelendiği toplumlarda zihin unutmaz” dedi. 
 
‘Eğitimde güvencesizlik ve saldırı büyüyor’
 
Eğitim Sen Genel Örgütlenme Sekreteri İzzet İldeş ise eğitim alanındaki sorunlara değinerek şöyle konuştu: “Bugün bir milyon öğretmen görevdeyken bir milyon da atanamayan öğretmen var. Çalışan öğretmenler de güvencesiz koşullarda çalışıyor. Esnek ve performansa dayalı çalışma, öğretmenleri baskı altına alıyor. Bu çalışma biçimini kabul etmeyenler hakkında soruşturma başlatılıyor. Önümüzdeki süreçte hem esnek çalışma hem de yarı zamanlı çalışmaya yönelik ciddi saldırılar bekleniyor. Bu nedenle çok dikkatli olmamız gereken bir dönemden geçiyoruz.”
 
Panel, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
 
Festival, kadın sorunlarının tartışılacağı panelle devam edecek