DÊRSIM- Aleviler için kutsal bir mekâna mescit kurulması, sürecin samimiyetini sorgulattı. DAD Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan, “Aleviliğin kutsalını kabul etmedikleri için rahatça el uzatabiliyorlar. Bu, harama el uzatmak gibidir” dedi.

 

Dêrsim’in Pulur (Ovacık) ilçesinde Alevilik açısından derin bir kutsiyete sahip olan, yüzlerce yıldır cem, kurban, niyaz ve ziyaret ritüellerinin sürdürüldüğü Munzur Gözeleri’nin girişine geçtiğimiz aylarda bir mescit inşa edildi. Ancak bu girişim, bölge halkı ve Alevi toplumu tarafından yalnızca bir yapılaşma değil, inançsal bir müdahale ve asimilasyonun adımı olarak değerlendirildi.

 

Mescidin herhangi bir yere değil, özellikle Aleviler için kutsal kabul edilen bir ziyaretgâha yapılması, inanç sahipleri tarafından Aleviliğin görmezden gelinmesi, hatta inkâr edilmesi olarak yorumlandı. Vatandaşlar ayrıca Munzur Gözeleri’nin ticari faaliyetlerle kirletildiğini, doğal ve manevi özelliğini kaybetmeye başladığını dile getirdi.

 

‘Munzur Gözeleri ticarethaneye çevrilmiş'

 

Pulur’da yaşayan 72 yaşındaki Gülüşan Günaydın, “Ziyaret alanında mescit değil, inanç ritüellerimizi yerine getirebileceğimiz mekânlar istiyoruz. Baba Mansur Ocağı’ndan geliyoruz. Burası bizim için çok önemli. Burası inanç merkezimizdir. Düzgün Baba da bizimdir. Bu değerleri kaybetmek istemiyoruz” dedi.

 

Ziyarete gelen Dilber Litoğulları da tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Biz mescit istemiyoruz. Kutsalımızı bozuyor, ticarethaneye çevirmişler. Bu çok yanlış. Burası bizim kutsal mekânımızdır. Önceden burada kurban keser, niyaz dağıtırdık. Şimdi ise mescide izin veriyorlar çünkü bazıları daha fazla kazanmak istiyor.”

 

‘Mescit farklı bir yere yapılabilirdi’

 

Ziyaretin uzun süredir ticarethaneye dönüştürüldüğünü söyleyen Fadila Günaydın, şöyle konuştu: “Şimdi her şey çok pahalı. Mum satıyorlar, hem de pahalı pahalı. Herkes bir köşede bir şeyler satıyor. İnsan buna dayanamıyor. Hele ki mescit… Bizim düşüncemiz, inancımız farklıdır. İnancımız elimizden gidiyor. Gençlerimiz Sünnileşiyor, çocuklarımız ana dillerini bilmiyor. Biz onların inancına saygı duyuyoruz. Başka bir yer tahsis etsinler ama burada olmaz. Bu, bize saygısızlıktır.”

 

‘Bize sormadan ziyareti değiştiriyorlar’

 

Yılın altı ayını Dêrsim’de geçiren Aynur Dere, “Burası bir inanç merkezidir. Önceden daha doğaldı. Şimdi her yeri tahtadan yapılarla doldurmuşlar. Olduğu gibi kalmalıydı. Gelen, nerede istiyorsa orada namazını kılsın. Bunun için mescide ihtiyaç yok. Ama bize sormadan, kafalarına göre mescit yapıyorlar” dedi.

 

‘Harama el uzatmak gibidir’

 

Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan, Munzur Gözeleri’ne mescit yapılmasının Aleviliğin tanınmamasından kaynaklandığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Reya Haq inancı devlet tarafından tanınıyor olsaydı, bu mekânın Aleviler için kutsal olduğu bilinirdi ve dokunulmazdı. Kimse kimsenin kutsalına el uzatamazdı. Böyle bir hakkı yoktur. Ama Aleviliğin kutsalını kabul etmedikleri için rahatça el uzatabiliyorlar. Bu, harama el uzatmak gibidir. Kabul edilebilir bir yanı yoktur.”

 

‘Sürece duyulan samimiyet sorgulanıyor’

 

Devletin Alevi inanç sahiplerine yönelik politikasının arttığı bir dönemde böyle bir uygulamanın kasıtlı bir tahrik olduğunu dile getiren Kadriye Doğan, şunları söyledi: “Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun oluşturulduğu bir dönemde buraya gelip mescit açmak; bir yandan barışı, ortak yaşamı konuşurken, diğer yandan burada böyle bir uygulamaya gidilmesi, sürece duyulan samimiyeti sorgulatıyor.

 

Bizim kurum olarak ve Aleviler olarak talebimiz şudur: Bizim kimsenin inancıyla ya da yaşam biçimiyle bir sorunumuz yok. Lütfen bizim inancımıza, ziyaretgâhlarımıza, nişanelerimize dokunmasınlar. İnancımızın ve kutsallarımızın üzerinden ellerini çeksinler.”