Yaşamını yitiren Nudem'in annesi: Elimiz Barzani'nin yakasında

  • 09:06 27 Temmuz 2024
  • Güncel
 
Nazılcan Nujin Yıldız
 
İZMİR - Metina’da çıkan çatışmada yaşamını yitiren YJA STAR'lı Nudem Kurt’un annesi Peyruze Kurt, KDP’ye ve Barzani’ye “Dört kuruş için kendilerini satmasınlar. Çocuklarımızı kendi cepleri için kurban etmesinler” sözleri ile tepki göstererek “Her iki dünyada da elimiz yakasında olacak” dedi. 
 
Türkiye’nin Güney Kurdistan’a yönelik saldırılarına destek veren ve anlaşmalara imza atan KDP’ye yönelik tepkiler büyüyor. Kürt halkına yönelik saldırıları destekleyen KDP, Kurdistan’da ve dünyanın birçok yerinde protesto ediliyor. 30 Haziran’da Metina’da çıkan bir çatışmada yaşamını yitiren YJA STAR’lı Nudem Kurt’un (Newal Mêrdîn) annesi Peyruze Kurt da KDP’ye ve Barzani’ye tepki gösterdi. Barzani’ye diyen Peyruze, KDP’ye çağrıda bulunarak anlaşmaya atılan imzanın geri çekilmesini söyledi.
 
Peyruze, oğlu Aydın Kurt’un (Agîd Dildar) cenazesini de 7 senenin ardından geçtiğimiz yıl almıştı. Nudem’in cenazesinin ise henüz alınmadığı öğrenildi.
 
‘Barzani ailesi iyi bilsin, çocuklarımızı bitiremezler’
 
Barış Annesi olarak yıllardır barış istediklerini ifade eden Peyruze, artık eşitlik ve barış istemenin yeterli görülmediğini söyledi. “Artık yeter, biz barış istiyoruz” diyen Peyruze, kanın durmasını istediklerini sözlerine ekledi. Peyruze, “Yeter, biz artık çocuklarımızın hayatlarını kaybetmesini istemiyoruz. Ben yüreği yanmış bir anne olarak, Newal ve Agîd’in annesi olarak Barzani’ye sesleniyorum. Eğer onda şeref, namus varsa o kapıları açmaz. Binlerce tankla, topla çocuklarımıza saldırmalarına izin vermez. Barzani ailesi iyi bilsin, çocuklarımızı bitiremezler. Yeter artık, yüreğimizi yakmasınlar. Yüreğimize ateş düşürdüler, her gün şehadetler yaşanıyor. Bu dünyada da ahirette de bizim elimiz onun yakasında olacak. Biz onların imanlarından davacı olacağız. Biz bu dünyada da topraklarımızın, ülkemizin, varlığımızın davasını sürdüreceğiz. Bunu iyi bilsinler” dedi.
 
‘Bir Newal gider, bin Newal gelir’
 
KDP’ye “Dört kuruş için kendilerini satmasınlar. Çocuklarımızı kendi cepleri için kurban etmesinler” diyen Peyruze, “Bir Newal gider, bin Newal gelir. Bir Agîd gider, bin Agîd gelir. Ben Newallerin, Agîdlerin mezarına kurban olurum. Ben, Barzani’nin yakasından ellerimi çekmeyeceğim! Barzani’nin ne işi var, kapıları tanka, topa açıyor? Metina’da ne işleri var? Ne yapıyorlar orada? Yeter artık, utansınlar! Biz Barış Anneleriyiz, bizim yüreğimiz yanıyor. Biz savaş istemiyoruz. Kardeşlik istiyoruz, eşitlik istiyoruz. Savaş oldukça herkes huzursuz olacak. Barış olsun, eşitlik olsun. Kardeşlik istiyoruz, huzur istiyoruz. Devlete söylüyoruz, savaş istemiyoruz artık” şeklinde konuştu.
 
‘Barzani bu savaştan ne kazandı?’
 
Savaşın durmasını istediklerini tekrarlayan Peyruze, Kürt halkı olarak insanca topraklarında yaşamak istediklerini dile getirdi. Çocuklarının cenazesini bile göremediklerini paylaşan Peyruze, “Bizim çocuklarımız, onların bıçağının altındaki kuzu değil. Çocuklarımız onların paralarının kurbanı değil. Çocuklarımız sahipsiz değil! Barzani gözlerini iyice açsın, görsün. Başındaki kırmızı başlıktan (şaşika sor) utansın. Binlerce kez ona ve başına taktığı kırmızı başlığa yazıklar olsun. Bu çocukların yaşamlarını kaybetmesi ona ne kazandırıyor? Kaç aydır orada savaş var, Barzani bu savaştan ne kazandı? Bu savaşın ona ne yararı var? Kimse savaştan fayda görmez. Bugün benim canım yanıyor, yarın onun da canı yanacak” dedi.
 
‘Kahrolsun ihanet ve kölelik’
 
Yıllardır kardeşlik, eşitlik ve barış için çağrı yaptıklarını vurgulayan Peyruze, Barzani’nin de bir Kürt olarak, Kürtlerin katledilmesine izin vermemesi gerektiğini belirtti. “Bizim elimiz her iki dünyada da onun yakasında” diyen Peyruze, bu kanı durdurmaları gerektiğini kaydetti. Barış istediklerini tekrarlayan Peyruze, son olarak şu ifadelere yer verdi: “Biz kimsenin ölmesini istemiyoruz. Biz anneyiz. Herkesin yüreğindeki acıyı anlıyoruz. Yeter, yıllardır topla, tankla, uçakla savaşa gidiyorlar. Artık insanlar yoksullaştı, insanlar huzursuzlaştı. Kan, su gibi akıyor, yetmez mi artık? Siz bu kana doymadınız mı? Ne zamana kadar bu kanı dökeceksiniz? Ben kimsenin ölmesini istemiyorum. Ben barış istiyorum. Diyorum ki; yaşasın barış, kahrolsun ihanet ve kölelik”