Yeşil Sol Parti’den ortak mücadele çağrısı

  • 23:04 31 Ekim 2025
  • Güncel
İSTANBUL – Yeşil Sol Parti, “Barış, demokrasi ve ekoloji geçişi için kurucu siyaset” başlığıyla yaptığı forumda, “Sol Odak” ve “Demokrasi Koalisyonu” şeklinde iki oluşum oluşturacaklarını açıklayarak, sol ve sosyalistleri katılmaya çağırdı.
 
Yeşil Sol Parti, “Barış, demokrasi ve ekoloji geçişi için kurucu siyaset” başlığıyla İstanbul Kadıköy Evlendirme Dairesi'nde forum düzenledi. Foruma çok sayıda sivil toplum örgütü, siyasi parti, sendika, kurum ve kuruluş temsilcisi katıldı. Forumun yapıldığı salona, “Yaşamı savunmak için ortak kurucu mücadele” ve “Baskı rejimine karşı ortak mücadele zemini” pankartları asıldı.
 
“Demokrasiyi ve sosyalizmi bir yanıt olarak ortaya koymak istiyoruz”
 
Forumda açılış konuşmasını Yeşil Sol Parti Eş Genel Sözcüsü Ahmet Asena yaptı. Asena, “Kürt sorunu bağlamında baktığımızda bugüne kadar geliştirdiğimiz, stratejik olarak nitelendirdiğimiz Yeşil Sol çizgisinin bugünkü örgütsel farkının, politik hedeflerinin, çalışma tarzının yarına cevap vermesi konusunda ciddi bir tartışmaya ihtiyaç var. Bu tartışmanın da sadece Kürt sorunu üzerinden değil; Türkiye’yi ve dünyayı anlayan, onun üzerinden sürdürülen ve yeniyi nasıl kurgulamamız gerektiğini ele alan bir tartışma olması gerekiyor” dedi.
 
Abdullah Öcalan’ın manifestosu
 
Ardından Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Sebahat Tuncel söz aldı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın manifestosuna değinen Sebahat Tuncel, manifestonun ilk başlığının “Doğa ve Anlam” olduğunu belirterek, anlamanın önemine vurgu yaptı. Manifestonun ikinci başlığının “Toplumsal Doğa ve Sorunsallık”, üçüncü başlığın ise “Tarihsel Toplum” olduğunu belirten Sebahat Tuncel, burada “Devlet ve Komün” ilişkisinin ele alındığını söyledi.
 
Sebahat Tuncel, “Burada Marksizm tartışmalarıyla yeni bir tartışma açıyor. Tarihin sınıf çelişkisinden değil, ilk kadın etrafında oluşan toplumsallığa saldıran ‘kastik katil’ tanımını getiriyor. Avcı erkek kulübünün saldırısı sonrası yeni bir durumun geliştiğini, ilk çelişkinin burada başladığını ve sınıf çelişkisinin de bununla birlikte ortaya çıktığını söylüyor. Sınıf çelişkisini reddetmiyor ama ilk çelişkinin kadın-erkek arasındaki çelişkiden, kadın etrafındaki toplumsallıktan geçtiğini ifade ediyor” diye kaydetti.
 
Sebahat Tuncel, konuşmasına şöyle devam etti: “Manifestonun dördüncü başlığı ‘Modernite’. Burada ‘Kürt ve Kürdistan Gerçekliği’, ‘PKK’nin feshi’ ve ‘Yeni Dönem Perspektifleri’ yer alıyor. Burada yeni bir çağrı var. Sayın Öcalan 27 Şubat’ta örgütü fesih etmeye çağırdı. Türkiye toplumunu ise demokratik toplumu inşa etmeye davet etti. En son bir grup gerilla Türkiye’den çekildi, şimdi sıra devlette. Devlet şimdiye kadar somut tek adımı Meclis’te kurulan komisyonla attı. Bu komisyon tarafları dinleyip gerekli yasal düzenlemeleri yapacak. Henüz İmralı’ya gitmedi ama devleti iki defa dinledi. Yeni durumlar ortaya çıkıyor.
 
Peki sol sosyalistler buna hazır mı? Şimdiye kadar solun anlam ve anlamlandırma konusunda, iktidar karşıtı politika dışında kurucu bir siyaset yapmadığını görüyoruz. Solun görevi sadece iktidara karşı söz söylemek değil; işçilere, halklara, yoksullara, emekçilere yeni bir siyaset kurup bunun öncüsü olmaktır. Yeni bir dönemeçteyiz. Ya bu dönemi hep birlikte sosyalizme taşıyacağız ve buradan bir siyaset kuracağız ya da klasik anlamda AKP karşıtlığıyla bu süreci heba edeceğiz.”
 
“Sosyalistler ideolojik bir boşluk yaşıyor”
 
Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Temsilcisi Tülay Korkutan ise sosyalistlerin ideolojik olarak bir “boşluk” içinde yaşadıklarını ifade etti. Korkutan, “Biz sosyalistlerin bu boşluğu dolduracak bir şeye ihtiyacı var. Bunun için de bulunduğumuz yerlerde işçi sınıfının nasıl ki AKP’nin hegemonyası içinde var olduğunu görüyorsak, biz kendi örgütlülüğümüzü yaratabiliyor muyuz, bu soruyu sormamız lazım” dedi.