Ekonomik krize karşı kadınların sesi yükseliyor

  • 09:02 22 Mart 2024
  • Emek/Ekonomi
 
 
DERSIM - Pulurlu kadınlar ekonomik kriz nedeniyle geçinemediklerini vurgularken, bir yandan da istihdam alanlarının yetersizliğinin kendilerini  etkilediğini söyledi. Kadınlar, sorunların kaynağı olarak AKP hükümetine işaret etti. 
 
Kurdistan ve Türkiye’de her geçen gün ekonomik kriz giderek derinleşiyor. Yüksek enflasyonla gelen zamlar, betonlaşma ile azalan tarım alanları ve yok olmaya yüz tutan hayvancılığın yanı sıra hazinedeki bütçenin savaşa ayrılması nedeniyle kriz artarak büyümeye devam ediyor. Kriz toplumda yaşamı hem maddi olarak hem de manevi olarak etkisini gösteriyor.  Bu sorunların en çok etkilenenler arasında yer alanların başında ise kadınlar geliyor. 
 
Dersim’in Pulur (Ovacık) ilçesinde yaşayan kadınlar ekonomik krizden yoğun bir şekilde etkilendiklerini dile getirirken burada kadınlara ekonomik alanda açılan yerlerin az olduğunu belirtiyor.
 
‘Pazar alanları oluşturulsun’
 
Ekonomik krizin  yanı sıra bir de işsizlik sorunuyla karşı karşıya kalan Sermin Akbalık, yaşadığı sorunları şu sözlerle anlattı: “Gıda konusunda çok büyük bir sıkıntı yaşıyoruz. Mesela ben evime doğru düzgün et alamıyorum. Toplasam 5 ayda bir kıyma alabiliyorum. Çalışamıyorum, burada bir iş sahası yok. Küçük bir ilçe olduğu için kadın istihdamı yok. Özel ihtiyaçlarımı karşılayamıyorum, çocuklarımın ihtiyaçlarını karşılayamıyorum. Burada sosyal hayat diye bir şey kalmadı. Ekonomik kriz kadınları tamamen eve kilitledi. Hükümetten kaynaklı işsizlik var, hazinede para kalmadı. Ülkenin kaynaklarının tamamen talan olmasından kaynaklı bir kriz var. Fakir git gide fakirleşiyor, zengin de zenginleşiyor. Kaynağın gittiği yer belli. Kadınların üretime daha çok katılmasını istiyorum. Üretim açısından bir şeyler yapılabilir, kooperatifler öne sürülebilir. Farklı atölyelerle, el sanatlarıyla ve yemek konularıyla yapılabilir. Kadınlarımız bu konuda çok yetenekli. Yeter ki Pazar alanı oluşsun. Pazar alanı oluştuktan sonra yapılmayacak hiçbir şey yok.”
 
‘Çalışmayan çok sayıda kadın var’
 
Krizden etkilenen bir diğer yurttaş ise Belkız Örük. Evini çoğunlukla tek başına geçindirmeye çalıştığını, evinin ihtiyaçlarını karşılamak için borçlanmak zorunda kaldığını söyleyen Belkız, “Ben işçiyim, asgari ücretle çalışıyorum. Totalde evimi tek başıma geçindiriyorum. Çünkü eşimin düzenli bir geliri yok. Serbest meslekte, ben de tek başıma evi geçindirmeye çalışıyorum. İki tane okula giden oğlum var, onların ihtiyaçları, evin ihtiyaçları, hiçbir zaman torbamı doldurup eve gidemiyorum. Torbamı doldurmuşsam da bir yere yazdırmışımdır, ay başında veriyorum. Ay başında aldığım maaşların hepsi taksitlere, yazdırdığım yerlere gidiyor. Yine parasız kalıyorum ve avans çekiyorum. Ben çalıştığım halde böyleyim, çalışmayan çok sayıda kadın var. Onlar da eşlerinin eline bakıyor ve eşlerinden pek bir şey isteyemiyorlar. Özel ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Burada çalışmak adına fazla iş yok. İş olsa kadınların çoğu çalışma hayatına katılıyorlar” sözlerini kullandı. 
 
‘Kooperatif alanları arttırılabilir’
 
Kadınlara yönelik istihdam alanlarının sağlanması gerektiğini ifade eden Belkız şunları dile getirdi:  “Tarım alanları kullanılamıyor. Ürün için çok fazla hammadde harcanıyor. Gideri çok fazla, ortaya bir ürün konuyor ama pazarda satılamıyor. Tarım alanı gittikçe azalıyor. Üretmek isteyenler üretime katılamıyor. Çünkü para yok, kredi çekmek isteseler krediyi üç dört katıyla ödeyecekler. Bankalar kredi de vermiyor. Normalde Türkiye tarım alanı ama biz domatesimizi, tohumumuzu dışarıdan alıyoruz. Kooperatif alanları artabilir, daha farklı işlere yönlenilebilir. İnsanlar bir şekilde elini taşın altına koymuş, tarımla uğraşıyorlar. İnsanlar tekrardan tarım ve hayvancılıkla uğraşabilmeli. Çünkü gelecek bunda.”
 
‘Kazandığımız bize yetmiyor ama iş bulamıyoruz’
 
Yurdanur Kayar ise ekonomik gelirini, halı dokumacılığı yaparak elde ediyor. Yaptığı işin zor olduğunu ve ihtiyaçlarını karşılayacak kadar kazanç elde edemediğini paylaşan Yurdanur şöyle konuştu: “Zorluklar yaşıyoruz. Ovacık’a köyden geliyorum. Maddi olarak zorlanıyorum. Hayatımda ilk kez çalışıyorum, daha önce ev hanımıydım. Daha ilerlemek, kadın arkadaşlarla çalışmak, herkese yardımcı olmak isteriz. Şu an satış yapamıyoruz, bu konuda zorlanıyoruz. İki çocuğum var, eşimden ayrıldım. Bu yüzden kendi ayaklarımın üzerinde duruyorum, kendi paramı kazanıp çocuklarıma bakıyorum. Kazandığımız bize yetmiyor ama çalışacak başka bir iş alanı yok, iş bulamıyoruz. Kadınların iş olanakları olsun. Çalışmak isteyen, evden çıkamayan çok kadın var. Burada şartlar uygun değil.”
 
‘En büyük bedeli kadınlar ödüyor’
 
Yaşanan krizin nedenini, “Bunun sorumlusu AKP hükümetidir” diyerek sözlerine devam eden Songül Gök, “Burası çok küçük bir yer, küçük yerlerde kadınların iş bulması daha zor oluyor ama buna rağmen kadınlarımız işe dahil olmaya çalışıyor. Örneğin ilkbaharda sarımsak, gulik alanında istihdam sağlamaya çalışıyorlar. Genel anlamda kriz Türkiye’nin her yerinde var. Bunun sorumlusu da kesinlikle AKP hükümetidir. Savaşa yatırım yapıldığı için biz bu durumdayız. Evimize et, meyve alamıyoruz, kiramızı ödemekte zorlanıyoruz. Her durumda olduğu gibi ekonomide de en büyük bedeli biz kadınlar ödüyoruz. Çünkü biz idare etmek zorundayız. Burada halı dokuyoruz ama ekonomik krizden dolayı her bütçeye hitap edemiyoruz. Bir kadın için ne kadar ekonomik özgürlük varsa o kadar özgürlük olur. Biz ekonomik olarak o özgürlüğe sahip olamadığımız için birçok özgürlüğe de sahip olamıyoruz. Dışarıya yapılan savaş yatırımı ülkeye yapılırsa daha iyi oluruz” sözlerini kullandı.