‘Kadınların arkasında duran bir yargı sistemi yok '

  • 09:05 22 Aralık 2024
  • Hukuk
 
Derya Ren 
 
RIHA - Artan kadın katliamları ve kadınların haklarına yönelik yapmış oldukları çalışmalara dair değerlendirmelerde bulunan Riha Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Zeliha Özen, kadın katliamları ve şiddet olaylarında yasaların etkin bir şekilde uygulanmadığına dikkat çekti. Zeliha Özen, “Kadınların arkasında duran bir yargı sistemi yok. Bundan kaynaklı da kadınlara ulaşma noktasında daha çok sahalara ineceğiz” dedi.
 
Kadınlara yönelik katliamlara her gün bir yenisi daha eklenirken, faillere yönelik uygulanan cezasızlık politikası da katliamlara davetiye çıkarıyor. AKP-MHP iktidarının söylemleri, yargının erkek egemenlikli olması, kadın sığınma evlerinin az olması, kadının ekonomik alanda özgür olamaması ve daha birçok etken, kadın katliamlarının artmasına neden oluyor. Ajansımızın derlediği verilere göre 11 ayda 317 kadın katledilirken, 195 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.
 
Artan kadın katliamları ve kadınların haklarına yönelik yapmış oldukları çalışmalara ilişkin Riha Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Zeliha Özen değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Kadınların arkasında duran bir yargı sistemi yok’
 
Kadına yönelik şiddet ve katliamların son süreçlerde artış gösterdiğini belirten Zeliha Özen, “Kadın cinayetlerini bu kadar duymamızın temel nedenlerinden bir tanesi de sosyal medyanın herkes tarafından kullanılmaya başlaması ve insanların birbirine ulaşabilmesine ön ayak olmasıdır. Kadın katliamlarında yaşanan artış, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinden de kaynaklanıyor. Sözleşme feshedildikten 1-2 ay sonrasında kadın cinayetlerinde bir durma olduğunu gördük. Ancak daha sonrasında kadın cinayetlerinde patlama oldu. Bu durmanın nedeni, sözleşmenin iptalinden sonra kadınların sessiz kalmasından kaynaklı. Ama İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin 3’üncü ayından sonra kadın katliamlarında patlama olduğunu gördük. Bu da şunu gösteriyor: sözleşmenin feshedilmesi erkeklerin ellerini güçlendirdi. Kadınlar artık boşanmak istediklerinde, eşlerinden ya da erkek arkadaşlarından ayrılmak istediklerinde arkalarında kimsenin olmadığını biliyorlar. Arkalarında duran bir yargı sistemi yok” diye kaydetti.
 
 6284 Kanunu
 
“Kadınlar yalnızlaştırıldı” diyen Zeliha Özen, kadınların kendi haklarını güvence altına almaya çalıştıklarını sözlerine ekledi. Zeliha Özen, “Toplumun eril yapıda oluşu, yasaların kadını koruyamaması, var olan 6284 kanunun gerektiği gibi uygulanmaması, mahkemelerin veya kolluğun önleyici, koruyucu mekanizmaları çalıştırmaması kadın cinayetlerini artıran sebeplerin başında geliyor. 6284 etkili bir şekilde uygulanmış olsaydı, daha az kadın cinayeti olacaktı. Kadın alanında STK’lar ve barolar olarak 6284’ü halka anlatmaya çalışıyoruz. Yasaların etkin uygulanmamasından kaynaklı kadınlar kendilerini güvende hissetmiyorlar. Devletin bu konuda STK’larla iş birliği yapması gerekiyor” dedi.
 
‘Sahalara ineceğiz’
 
Riha Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin 100’e yakın üyesi olduğunu söyleyen Zeliha Özen, devamında şunları söyledi: “Geçen yıllarda da takibini yaptığımız birçok dosya oldu. O dosyalara baktığımız zaman yasaların uygulanmadığını görüyoruz. Önleyici ve koruyucu tedbirlerin uygulanmadığını görüyoruz. Bizler de üyelerimizle planladığımız çok şey var. Kadınlara ulaşma noktasında daha çok sahalara ineceğiz. Maddi olarak da kadınların kendilerini güvende hissedebilmeleri için Adli Yardım Projesi’ni hazırladık. Adli Yardım Projesi’ni belediyelere sunacağız. Eğer protokol imzalarsak, bu bir nebze de olsa kadınları rahatlatacaktır. Riha’da iki sığınma evi var. Ancak şiddet gören kadınları oraya götürdüğümüzde kontenjanın yetmediğini görüyoruz. Kadın sığınma evlerinin kontenjanının daha da artırılması gerekiyor ya da kadın sığınma evlerinin sayısının artırılması gerekiyor. Bu konuda da çalışmalarımız olacak.”
 
‘Uzaklaştırma kararı aldırmak çok zor’
 
Erkeklerin kadınlar konusunda bilinçli yetiştirilmesi gerektiğini belirten Zeliha Özen, “Kadın katliamları, kadına yönelik şiddet, erkeklerin problemi olmadığı zaman bu şiddeti ve problemi aşabilmemiz çok zor olur. Erkeklerin de birincil mücadelesi kadın katliamları olmalıdır. Son bir yılda Urfa’da kadın cinayetlerinde çok fazla artışın olduğunu görüyoruz. Bu, yasaların etkin uygulanmamasından kaynaklıdır. Daha önceden kadınlar uzaklaştırma talebinde bulunduklarında 3 aylık uzaklaştırma alabiliyorduk. Ancak şu an 1 aylık bir uzaklaştırma almak çok zor oluyor. Ya da şiddet gören kadınlar elektronik kelepçe talep ettikleri zaman, bu talep reddediliyor. Reddedildikten birkaç ay sonra kadın ya katlediliyor ya da şiddet görüyor. Örneğin, bir kadın polise koruma talebinde bulunduğu zaman polis kendisine ‘O senin eşin, bugün gidin, yarın barışırsınız’ deyip o kadını eve gönderiyor. O kadın eve gittiği zaman neyle karşılaşacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Ya kadın kendi öz savunmasını kullanacak ya da erkek onu öldürecek” ifadelerini kullandı.
 
‘İtirazlar olumlu sonuçlanmıyor’
 
Zeliha Özen, bütün dosyalarda aynı noktaya geldiklerinin altını çizerek, son olarak şu ifadeleri kullandı: “Yasaların uygulanmaması, iktidarın kadın projesi ve planlaması yapmaması, cezaların yetersiz olmasından kaynaklı kadın şiddeti ve katliamı artıyor. Yine aynı şekilde ‘iyi hal’ indirimi ya da ‘haksız tahrik’le ağırlaştırılmış müebbet cezalarının 15 ya da 17 yıla düştüğünü görmekteyiz. Evet, itiraz yoluna gidiyoruz ama çoğu zaman olumlu sonuçlanmıyor.”