Hukuk örgütlerinden İstanbul Barosu’na destek

  • 20:23 22 Aralık 2024
  • Güncel
HABER MERKEZİ - İstanbul Barosu hakkında soruşturma başlatılmasına tepki gösteren hukuk kuruluşları ve temsilcileri, uluslararası sözleşmeleri hatırlatarak, İstanbul Barosu’nun yanında oldukları mesajını verdi. 
 
İstanbul Barosu hakkında Kuzey ve Doğu Suriye’de haber takip ettiği esnada katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’e ilişkin yaptığı paylaşım nedeniyle soruşturma başlatılmasına tepkiler sürüyor. Soruşturmaya tepki gösteren hukuk örgütleri, soruşturmaya karşı İstanbul Barosu’nun yanında oldukları mesajını verdi. 
 
ÖHD: Siyasi saiklerle yürütüldüğü açıktır
 
Soruşturmaya tepki gösteren Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), resmi X hesabından açıklama yayımladı. Açıklamada “İktidara muhalif her kesimin yargı eliyle susturulmak istenmesi, yargının iktidarın politikalarından bağımsız evrensel hukuk kurallarına uygun hareket etmediğini ortaya koymaktadır. Muhalifler hakkında yürütülen soruşturmaların AKP-MHP iktidarının savaş politikasından bağımsız olmadığı, hukuki değil siyasi saiklerle yürütüldüğü açıktır. Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere ve evrensel hukuk ilkelerine aykırı soruşturmalara karşı baroların ve hukukçuların sesini kısmaya dönük tehditlere karşı, İstanbul Barosunun yanında olduğumuzu ve hukuki sürecin takipçisi olduğumuzu bir kez daha belirtiriz” denildi. 
 
ÇHD: Dayanışma içerisindeyiz
 
Soruşturmaya tepki gösteren Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), yaptığı açıklamada “Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in Rojava'da haber takibi yaptıkları sırada katledilmelerine dair etkin bir soruşturma yürütülmesi gereğini, savaş hukuku ilkelerini ve uluslararası sözleşmeleri hatırlatan İstanbul Barosu hakkında başlatılan soruşturma yargının iktidarın sopası olduğu gerçeğinin bir başka tezahürü olmuştur. Sayın İbrahim Kaboğlu ve Yönetim Kurulu üyesi meslektaşlarımıza karşı yürütülmek istenen bu saldırı karşısında İstanbul Barosu ile dayanışma içerisinde olacak, yargının siyasi iktidar tarafından muhalifleri sindirmeye yönelik bir baskı ve zor aracı olarak kullanılmasına karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” diye belirtti. 
 
DİH: ifade özgürlüğü kısıtlanamaz
 
Demokrasi İçin Hukukçular Derneği (DİH) ise konuya dair yaptıkları açıklamada şunları belirtti: “Yaşam hakkının ve çatışma bölgelerinde gazetecilerin korunması hem Anayasa ve hem de uluslararası belgelerle güvence altına alınan insan haklarının gereğidir. Suriye'deki çatışma süreçleriyle ilgili yayınları nedeniyle gazeteciler hakkında yürütülen soruşturma ve göz altılara yeni soruşturmalar eklenmektedir. Uluslararası Sözleşmeler gereğince, savaş hali dahil ifade özgürlüğü kısıtlanamaz. Siyasi iktidarın tercihleri doğrultusunda yargının araçsallaştırılması, kamu görevinin kötüye kullanımıdır. Gazetecilerin ölümünün aydınlatılmasını isteyen İstanbul Barosu ve gazeteciler hakkında soruşturma açılması hukuki değil, siyasi bir tercihtir. İstanbul Barosu yönetiminin yanında, hukukun siyasal sebeplerle araçsallaştırılmasının tam karşısındayız.” 
 
Eren Keskin uluslararası sözleşmelere dikkat çekti 
 
Soruşturmaya tepki gösteren İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin, X hesabından konuya dair bir haberi alıntılayarak “TC Devletinin Uluslararası sözleşmelerde imzası var. Bu sözleşmeler zaten ‘insancıl hukuku’ temel alıyor. Bir Baronun ‘insancıl hukuku’ savunması nasıl suç olabilir” diye sordu.