'Halkın iradesine atılan darbeden derhal vazgeçilmelidir’

  • 19:22 31 Ekim 2024
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Kayyımın panzehrinin mücadele olduğu belirtilen eylemlerde, "Birleşmeliyiz ve tek adam rejimini tarihin çöplüğüne göndermeliyiz" çağrısı yapıldı. 
 
Kent Uzlaşısıyla 31 Mart seçimlerinde Esenyurt Belediye Başkanı seçilen Ahmet Özer’in tutuklanıp yerine kayyım atanmasına karşı tepkiler sürüyor. Birçok kentte yapılan açıklamalarla kayyım protesto edildi.
 
Amed
 
Amed’in Yenişehir ilçesinde bulunan AZC plaza önünde Emek ve Demokrasi Platformu tarafından İstanbul Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atanmasına ilişkin basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, DEM Parti Amed İl Eşbaşkanları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il ve ilçe yöneticileri, DEM Parti Amed il ve ilçe yöneticileri, Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Serra Bucak ile Doğan Hatun, Amed ilçe belediye eşbaşkanları, sivil toplum kuruluşları, Barış Anneleri, Tevgera Jınên Azad (TJA), Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) ve birçok yurttaş katıldı. "Halk iradesi gasp edilemez, kayyıma hayır" pankartının açıldığı açıklamada "Kayyıma karşı omuz omuza" sloganları atıldı.
 
Açıklama metnini Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) 2’Nolu Şube Eşbaşkanı Duygu Özay okudu.
 
‘Kayyum atanmadan kayyum manşetleri atmaya başlamıştır’
 
Duygu, yapılan kayyım atamasıyla hukuk, masumiyet karinesinin bir kez daha iktidar ve yandaşları tarafından ayaklar altına alındığına dikkat çekerek, “Bilindiği üzere 31 Mart yerel seçimlerinde, Ahmet Özer her iki vatandaştan birinin oyunu alarak Esenyurt seçimlerini kazanmış ve belediye başkanı olmuştur. İktidar ‘AKP’nin kalesi’ olarak lanse edilen,  büyük bir rant kaynağı, mafyatik ilişkilerin, çetelerin, açgözlü müteahhitlerin merkezi haline getirdiği Esenyurt’ta seçimleri kaybetmeyi en başından beri hazmedememiştir. Bunun üzerine Ahmet Özer’e daha altı ay önce temiz kâğıdı verenler, dün kitaplarından yapılan alıntılara,  tamamen uydurulmuş, çarpıtılmış belgelere,  içi boş iddia namelere ayalı bir hukuk garabetine imza atmış ve Özer’i tutuklamıştır. Özer’in avukatları başta olmak üzere tüm kamuoyu ‘Dosyada gizlilik var’ gerekçesi ile daha olan biteni dahi öğrenemeden yandaş basın tamamen uydurma, içi boş belgelere dayalı olarak daha tutuklama olmadan tutuklama manşetleri, kayyum atanmadan kayyum manşetleri atmaya başlamıştır. Hukuk, masumiyet karinesi bir kez daha iktidar ve yandaşları tarafından ayaklar altına alınmıştır” dedi. 
 
İktidar halkın iradesini tanımadı
 
AKP-MHP iktidarının halkın iradesini gasp ettiğini ve DEM Partili belediyelere atanan kayyımı hatırlatan Duygu, “Defalarca yaşadığımız kayyum atamalarında ortaya çıkan vahim tablo ortadadır. Belediyelere atanan kayyumlar en temel hukuk normlarını ayaklar altına almış, kendilerini, denetimden, hukuki ve ahlaki kurallardan azade görmüşlerdir. Dolayısıyla atandıkları yerel yönetimleri yolsuzlukların, şatafatın, boşaltılan kasaların, jakuzili odaların üssü haline getirmişler,  geriye dağ gibi büyüyen borçlar bırakmışlardır. Kayyum dönemlerinde yerel yönetim emekçilerinin sendikal hakları yok sayılmış, imzalanan toplu sözleşmeler iptal edilmiş, görevden alma, sürgün, mobbing, sendikal ayrımcılık, angarya ve keyfi çalıştırma rutin hale getirilmiştir. Kayyum atanan belediyeler partili çalışanlarla doldurulmuş, parti yöneticilerine çalışmadıkları halde ödemeler yapılmış, yandaşlara ihale kıyakları yapılması olağan hale gelmiştir. Oysa halk 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde sadece belediye yöneticilerini seçmemiş aynı zamanda kayyum atanan yerlerde yüksek oy oranlarıyla kayyum politikalarını kabul etmediğini de göstermiştir. Buna rağmen 31 Mart seçim sonuçlarını hazmedemeyen AKP-MHP iktidar yine kayyum politikasına sarılmıştır. Nisan ayı başında yaşanan Van’a kayyum atama girişimi Van’dan İstanbul’a ülkenin her tarafında iradesine sahip çıkan halkın direnişi ile püskürtülmüştür. Haziran başında ise bu kez Hakkâri Belediyesi hedefe konulmuştur. Belediye eşbaşkanı daha önceden var olan dosyası gerekçe gösterilerek bizzat İçişleri Bakanı tarafından ‘Mahkeme kararını bekleyemezdik’ denilerek alelacele tutuklanmış, yerine kayyum atanmıştır” ifadelerini kullandı.
 
‘Halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir’
 
Duygu, hukuk dışı yollarla, baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmesi gerektiğini söyleyerek şöyle devam etti: “Bir kez daha altını çiziyoruz. Demokrasinin varlığının temel koşulu halk iradesine saygı duymaktır, aksi her türlü karar veya müdahale halkın demokratik iradesinin gasp edilmesi anlamına gelmektedir. Öte yandan bilindiği üzere Esenyurt belediyesi seçimlerinin kazanılmasında farklı partilerden, farklı siyasi görüşlerden vatandaşların  ‘kent uzlaşısı’ çatısı altında ortak adayda birleşmesinin önemli bir payı vardır.  Dolayısıyla bu son girişim sadece bir muhalefet belediyesine değil, farklılıklarına rağmen iktidarın insan ve doğa karşıtı rantçı belediyecilik anlayışı karşısında birleşmekten, halkın iradesinden, demokrasiden, barıştan ve emekten yana olan herkese verilmiş bir gözdağıdır. Yaşanan bu duruma karşı parti, siyasi görüş ayrımı yapmadan ülke genelinde yeterli düzeyde tepki yaratılmaması halinde hukuksuzluğun sadece Esenyurt ile sınırlı kalmayacağı, yarın hedefe yeni belediyeler konulacağı açıktır. Amed Emek ve Demokrasi Platformu ve Amed Demokratik Kurumlar Kordinasyonu olarak bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı yollarla, baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir. Seçilmiş Esenyurt Belediye Başkanı serbest bırakılarak derhal görevine iade edilmelidir.” 
Açıklama sloganlarla son buldu.
 
Şirnex
 
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)  Şirnex İl Örgütü, parti binası önünde açıklama yaptı. Açıklamaya Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Şirnex Şubesi ile çok sayıda kişi katıldı. Açıklamada, "Halkın iradesine sahip çıkıyoruz" pankartı açan kitle sık sık, "Hak, hukuk, adalet" sloganları attı.
 
KESK üyeleri, "Halkın iradesine dokunma, kayyıma hayır" pankartıyla "Kayyumlar gidecek biz kalacağız" sloganlarıyla açıklamanın yapılacağı il binası önüne kadar yürüdü.
 
Ortak basın açıklaması metnini okuyan CHP Şirnex İl başkanı Sait Namdar, kayyım atanmasını kabul etmeyeceklerini belirterek, halkı iradesini sahiplenmeye çağırdı. 
 
Açıklama atılan sloganlarla son buldu.
 
Adana
 
CHP Adana İl Örgütü'nün çağrısıyla kentteki siyasi parti ve sivil toplum örgüt temsilcileri İnönü Parkı'nda bir araya geldi. "Hak, hukuk adalet", "Gün gelecek devran dönecek kayyımlar halka hesap verecek", "Her yer Esenyurt her yer direniş", "Faşizme karşı omuz omuza", "Birleşe birleşe kazanacağız" ve "Direne direne kazanacağız" sloganı atan kitle kayyımı protesto etti.
 
'Razı değiliz'
 
Açıklamaya  DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu ile  DEM Parti Bedlîs Milletvekili Hüseyin Olan da katıldı. Açıklamada ilk olarak  Halide söz aldı. 2016 yılından bu yana seçilen belediyelere kayyım atanmasının Türkiye'de bir yönetim biçimi haline geldiğine işaret eden Halide,  “Tek adam yönetimi kayyım siyasetinden besleniyor” dedi. Kayyım atamaları ile halkın iradesinin nefesinin kesildiğini vurgulayan Halide, “Kayyımın olduğu yerde rant ve talan vardır; halkın iradesinin olduğu yerde demokrasi ve özgürlük vardır. Eğer bugün Esenyurt Belediyesine kayyım atanmışsa bilin ki bu kayyım ortak vatanda demokratik cumhuriyette, birlikte yaşama, birlikte irade olmaya atanmıştır. Hakkari'den Esenyurt'ta, Esenyurt'tantüm Türkiye'ye aslında uygulamaya çalıştığınız kayyuım rejimini kabul etmiyoruz, razı değiliz, mücadelemizi büyütüyoruz” dedi. Halide, kayyımın panzehrinin mücadele olduğunu belirterek ortak mücadele çağrısında bulundu.
 
'Tarihin çöplüğüne göndermeliyiz'
 
Seçme ve seçilme özgürlüğünün ayaklar altına alındığı, halkın iradesinin yok sayıldığı yerde demokrasiden söz edilemeyeceğini söyleyen EMEP MYK Üyesi Halil İmrek,  “Emek, demokrasi ve barış güçlerinin bu darbeye karşı birleşmesinden yanayız. Ancak halkın birleşik gücü bu saldırıyı püskürtebilir. Kadınlara ölümü dayatan, çocukların geleceğini karartan, öğretmenlerin mesleğini güvencesiz hale getirenler aynı güçlerdir. Bunun için kadını, işçisi, genci, emeklisi, emek demokrasi güçleri ile birleşmeliyiz ve tek adam rejimini tarihin çöplüğüne göndermeliyiz” diye konuştu.
 
Mücadele mesajı
 
Açıklamayı yapan CHP Adana İl Başkanı Anıl Tanburoğlu da Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in hukuki bir davası olmadan tutuklanmasını, halkın iradesine ve demokrasiye bir müdahale olarak yorumladı. Halkın oyuyla seçilen belediye başkanının hapse atılmasını kabul etmediklerini aktaran Anıl, CHP'nin halk iradesini koruma kararlılığında olduğunu belirterek bu hukuksuzluğa karşı tüm demokratik platformlarda mücadele edeceklerini sözlerine ekledi.
 
Açıklama Esenyurt'ta yapılan mitingin gösterimi ile devam etti.
                                            
Ankara
 
Ankara’da da bir araya gelen  Emek ve Demokrasi Güçleri, Selanik Caddesi’nden Sakarya Meydanı’na ellerinde “Kayyumlar gidecek biz kalacağız” dövizleri taşıyarak yürüyüş düzenledi. Yürüyüş boyunca sık sık, “AKP’ye teslim olmayacağız”, “Hükümet istifa”, “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları atıldı. Yürüyüşün ardından Sakarya Caddesi’nde basın açıklaması yapıldı.
 
Yürüyüşün ardından Sakarya Caddesi’nde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Özgül Saki, Ceylan Akça Cupolo ve CHP Ankara İl Örgütü ile çok sayıda yurttaş katıldı.
 
‘İktidar toplumu bitmişlik tehdidiyle konsolide etmeye çalışıyor’
 
Açıklamayı Emek ve Demokrasi Güçleri adına İbrahim Kara okudu. Ardından söz alan DEM Parti Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, “İktidarın uzun bir süredir Türkiye toplumunu bitmişlik tehdidiyle konsolide etmeye çalışıyor. Ancak asıl şu an aramızda bu meydanda olan tehlikeli demokrasiye ve demokratik iradeye yapılan 2016 yılından beri sürdürülen kayyım rejimidir” dedi.
 
‘Direnmekten başka çare yoktur’
 
Asıl tehlikenin demokrasiye, demokratik temsilcilere yapıldığını belirten Ceylan, “Bu ülkede 11 milyona yakın dava sürüyor. Kafasına göre yargıyı araçsallaştırıp insanlara sabıka kaydı yaratan bu devlet düzeninde temiz kağıdının hiçbir manası yoktur. Yine aynı iktidar demokratik bir anayasada uzlaşmaktan bahsediyor ama gidiyor kent uzlaşısına saldırıyor sonra muhalefete diyor ki ‘arkamda dizilin anayasaya onay verin.’ Yok öyle dünya. Asıl anayasa asıl uzlaşı bu tablodur. Arkamda yüzünü gördüğünüz genç öğrencilerdir, emekçilerdir. Bu tablo anayasayı kuracak. Birlikte direnmekten başka hiçbir çare yok” ifadelerini kullandı.
 
'İzin ermeyeceğiz'
 
Ceylan’ın ardından  CHP İl başkanı Ümit Erkol söz aldı. Ümit konulmasında şunları kaydetti: “Bu ülkenin kayyumlarla yönetilmesi bir demokrasi ayıbıdır. Buna izin vermeyeceğiz. AKP rejimi bu yolla varlığını sürdüreceğini zannediyorsa buna izin vermeyeceğiz.”
 
Açıklama slogan ve alkışlarla sona erdi.