Wan Emek ve Demokrasi Platformu: Kayyım gasptır, talandır
- 18:24 31 Ekim 2024
- Güncel
WAN - Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atanmasına ilişkin Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde yapılan basın açıklamada, kayyım uygulamalarından derhal vazgeçilmesi çağrısı yapıldı.
Wan’da Emek ve Demokrasi Platformu tarafından İstanbul Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atanmasına ilişkin basın açıklaması düzenlendi. Sanat Sokağı’nda yapılan açıklamaya, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER), Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) il ve ilçe örgütleri, Wan büyükşehir ve ilçe belediye eşbaşkanları, Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası (TMMOB) Wan Şubesi, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Wan Şubesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Wan Şubesi, Star Kadın Derneği, Tevgera Jinên Azad (TJA), Wan Barosu, Wan Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri ve birçok kişi katıldı.
“Kayyım idaresi değil, halk iradesi! Kayyıma ve faşizme geçit yok” pankartının açıldığı açıklamada, basın metnini Emek ve Demokrasi Platformu adına Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Wan Şube Eşbaşkanı Murat Atabay okudu.
‘Kayyım halk iradesini tanımamaktır’
Açıklamada, Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atanmasının Ahmet Özer ve Esenyurt halkının iradesine hukuk dışı bir saldırı olduğunu vurgulandı. Açıklamada, “Ülkedeki ‘çözüm ve normalleşme’ sürecine duyulan umudun zayıflamasına sebep olmuştur. Kayyum gaspının olduğu bir ortamda toplumsal barış ve normalleşmeden bahsedilemez. Kayyum uygulamaları, seçimleri bertaraf etmek ve halk iradesini tanımamaktır. Yerel demokrasiyi ve yerel iradeyi yok sayan bu siyasi darbeyi tüm boyutları ile kınıyoruz. Esenyurt’ta tüm adayların aldığı oyların toplamından daha fazla oy alarak seçilen Sayın Ahmet Özer hakkındaki iddialar, iktidarın yargı eliyle yaptığı bir kumpasa işaret etmektedir. Kamuoyuna yansıyan iddiaların hukukla, adaletle, demokratik halk iradesine saygı ile ilgisi yoktur. Profesör Dr. Ahmet Özer’in bugüne kadar yürüttüğü kamu görevleri ve akademisyenliği sırasında hakkında herhangi bir iddia ve soruşturma dahi olmamıştır. Sayın Özer, 31 Mart Seçimlerinden önce YSK’nin denetimiyle aday olmuş ve iddia edilen herhangi bir suç isnadı kamuoyuna sunulmamıştır” denildi.
‘Karar bir provokasyon niteliğinde’
Kayyımın olması halinde hukuk, demokrasi ve halk iradesinin olmadığının altı çizilen açıklamada, “Kayyum varsa normalleşme ve hukuka dönüşte gecikme vardır. Söz konusu karar halk iradesine açık saldırı olup toplumsal infial yaratacak niteliktedir. Bu karar bir provokasyon niteliğinde olup ülkede son günlerde tartışılan toplumsal barış imkanlarını da kısıtlamaktadır. Bizler Van’dan emek ve demokrasi bileşenleri olarak bu kayyum gaspına son verilmesini, evrensel hukukun ve halk iradesinin esas alınmasını talep ediyoruz” diye belirtildi.
Kayyım uygulamalarına derhal son verilmesi gerektiği çağrısında bulunulan Açıklamada, “Kayyum gasptır, talandır, halk iradesini yok sayan anti-demokratik bir uygulamadır” ifadeleri kullanıldı.
Açıklama, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganı ve oturma eylemiyle son buldu.