WAN - Avesta Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin kapatılmasına tepki gösteren kadınlar, “Hiçbir barış ve hiçbir çözüm dil olmadan sağlanamaz. Kürtçe statü kazanmadıkça, Kürtçe eğitim mümkün kılınmadıkça bu mücadeleyi bırakmayacağız” dedi.

 

Asimilasyon politikalarına karşı çalışma yürüten Kürt dil kurumlarına yönelik saldırılar sürece rağmen devam ediyor. Avesta Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği 1 Ağustos’ta Milli Eğitim Bakanlığı İl Müdürlüğü kararı ile ruhsatında sorun olduğu iddiasıyla kapatıldı. 

 

Kadınlar, Avesta Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin kapatılmasına tepki gösterdi.

 

‘Kürt’ün dili de Kürtçedir’

 

Nazime Arvas, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı sürecin her iki taraf için de çok olumlu olduğunu, sürecin artık Kürdistan topraklarında kimsenin yaşamını yitirmemesi için başlatıldığını söyledi. Nazime Arvas, “Maalesef her adımı Kürt halkı ve Kürt Halk Önderi atıyor. Silahlar yakıldı yine de Kürt dili, kültürü ve Kürt halkı ortadan kaldırılmak isteniyor. Bu barış atmosferinde, İzmir’de Kürt dil kurumu olan Avesta kapatıldı. Biz Kürtler olarak bu durumu kınıyoruz. Bizim dilimiz bize birileri tarafından verilmedi, bizim dilimiz doğuşumuzdan itibaren de vardı. Her halkın hakkı olduğu gibi Kürtlerin de kendi dillerinde eğitim görme, kurumlar açma, dillerini konuşma, kültürlerini yaşatma hakkı var. Kürt diyorsan, Kürt’ün dili de Kürtçedir” ifadelerini kullandı.  

 

‘Barış sağlanmazsa, savaş katlanarak devam eder’

 

Sürece değinen Nazime Arvas, “Orta Doğu için özgürlüğün ışığı olacak olan bu süreçte tüm yasaklamalara devam ediyorlar. Biz Kürt kadınlar olarak bu baskıları ve engellemeleri kınıyoruz. Devletin kirli zihniyetinden kurtulması gerekiyor. Devlet eğer bu kirli zihniyetinden kurtulmazsa, Kürt halkına yönelik insancıl adımlar atmazsa, barış da sağlanamaz. Eğer bu barış sağlanmazsa, savaş katlanarak devam eder, insanlar yaşamını yitirmeye devam eder. Daha kötü şeyler yaşanır. Avesta’nın kapatılmasını, Kürt dili üzerindeki tüm baskıları kınıyoruz. Devlet bu kurnazlıklarını bırakmalı artık. Kürtler ve Türkler olarak birlikte barışı inşa etmeliyiz” dedi. 

 

‘Barıştan bahsederken kurumlarımız kapatılıyor’

 

Komeleya Lêkolîn û Pêşvexistina Zimanê Kurdî (KURDÎGEH) yöneticisi Evindar Akbulut da Kürt kültürü ve diline yönelik saldırılarla ilk defa karşılaşmadıklarını, yıllardır bu saldırı ve baskıların sürdüğünü dile getirerek, Kürt halkının kültürünün, dilinin ve sanatının yok edilmek istendiğini vurguladı. Evindar Akbulut, “Bu sistem bize o kadar karşı ki her alanda dilimize saldırıyor. İzmir’deki kurumumuz da Valilik tarafından kapatıldı. Bu durum bizi ve dilimizi kabul etmedikleri anlamına geliyor. Onlar bizim dilimize, kültürümüze yönelik saldırılarına devam etseler de bizler Kürt halkı olarak mücadele etmeye devam edeceğiz. Barış ve demokrasinin konuşulduğu bu süreçte İzmir’deki kurumumuza bir saldırı gerçekleşti. Bu durum, sürecin iyi ilerlemesini istemeyenlerin olduğunu gösteriyor. Bir taraftan barıştan, özgürlükten, eşitlikten ve Kürtçenin statü kazanması gerektiğinden bahsediyoruz, bir taraftan da kurumlarımız kapatılıyor, mühürleniyor” şeklinde konuştu. 

 

 

‘Hiçbir barış dil olmadan sağlanamaz’

 

Tarihi bir süreçten geçildiğini belirten KURDÎGEH Eşbaşkanı Arife Arslan ise bu süreçte Kürt diline yönelik saldırıları kınadı. Arife Arslan, İzmir’de bulunan Avesta Dil ve Kültür Derneği’nin kapatılma kararına tepki göstererek, “Bize barış, eşitlik lazım. Bizim birbirimizin değerlerine saygı göstermemiz gerekiyor. Dilimiz bizim en büyük değerimizdir, tüm değerlerimizin temelidir. Bu saldırıyı kınıyoruz. Hiçbir barış ve hiçbir çözüm dil olmadan sağlanamaz. Kürtçe statü kazanmadıkça, Kürtçe eğitim mümkün kılınmadıkça biz bu alanları, bu mücadeleyi bırakmayacağız. Kürt dili emekçileri olarak her daim mücadele etmeye devam edeceğiz” diye belirtti.