Rapor: 3 ayda İmralı Cezaevi’nde 157 ihlal yaşandı

  • 15:10 29 Nisan 2024
  • Güncel
 
İSTANBUL - Üç aylık cezaevleri raporunu yayınlayan İHD, Marmara cezaevlerinde bin 57 ihlalin yaşandığını, İmralı Cezaevi’nde ise 3 aylık süre içerisinde 157 ihlalin yaşandığını kaydetti. 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Beyoğlu’nda bulunan İHD İstanbul Şubesi’nde “Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raoru”nu açıkladı. 2024 yılının ocak, şubat ve mart aylarını kapsayan raporda derneğe 40’ı Marmara cezaevleri olmak üzere 69 başvuru yapıldığı ve toplam bin 76 hak ihlalinin tespit edildiği belirtildi.
Söz konusu ihlallerin 4’ü yaşam hakkına yönelik ihlaller; 169’u işkence, darp, kötü muamele, onur kırıcı davranış; 57’si sağlık hakkı ihlali, 285’i iletişim hakkına dönük ihlaller ve tecrit; 111’i yeterli ve sağlıklı beslenme ve temiz suya erişim hakkı ihlali, öz bakım ihtiyaçlarının karşılanmaması, 28’i adalete erişim hakkı ihlali, 12’si haksız tutukluluk, adil yargılanma talebi ve ceza infazı sürecinde yaşanan ihlaller; 26’sı açlık grevleri ve bağlı hak ihlalleri şeklinde gerçekleşti. Ayrıca basın taraması yolu ile de 260 hak ihlali tespit edildi.
 
403 hapishanede 322 bin 780 kişi tutuluyor
 
Rapora dair konuşan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri,  1 Nisan 2024 tarihi itibariyle 403 hapishanede 322 bin 780 kişinin tutulduğunu belirterek “403 ceza infaz kurumunun kapasitesinin 295 bin 702 iken, 322 bin 780 kişinin burada tutulduğu dolayısıyla 27 bin 78 kişinin kapasite fazlası olarak hapishanede bulunduğu görülüyor. Özellikle aşırı doluluk ya da kalabalık koğuş olarak raporlarımıza yansıyan bu verinin mahpusların sağlık başta olmak üzere tüm haklara erişimini olumsuz etkilediğinin altını özellikle çizme ihtiyacı duyuyoruz” diye konuştu.
 
Çıplak arama, darp, psikolojik baskı 
 
Rapora yansıyan verilerin hak ihlallerinin artarak ve katlanarak devam ettiğini gösterdiğini söyleyen Gülseren, “İşkence ve kötü muamele, psikolojik baskı, küfür-hakaret, hastaneye götürmeme, ilaçların verilmemesi, doktorların etik olmayan yaklaşımları, hastaneye gidiş gelişte mahpusların çıplak aramaya zorlanması ve bunu kabul etmeyen mahpuslara işkence edilmesi uygulamaları devam etmiştir” diye belirtti.
 
İmralı Cezaevi’nde 157 ihlal
 
Tecrit uygulamalarının ağır bir şekilde gerçekleştiğine dikkat çeken Gülseren, “Mektup- görüş yasakları, televizyon-radyo, yasakları, sohbet-spor hakkının kısıtlanması gibi aslında mahpusun dış dünyayla bağını tamamen ortadan kaldıran bir sistemin çok daha sert bir şekilde uygulandığı görüyoruz. Biz bunu tecrit olarak tanımlıyoruz. İmralı Hapishanesinde uygulanan tecride ilişkin verinin oldukça önem çektiğini ifade etmeliyiz. Ocak-Mart verileri içerisinde 157 ihlalin sadece iletişim meselesinde gerçekleştiğini görüyoruz” şeklinde ifade etti.
 
‘Rapor büyük fotoğrafın yansıması’
 
Raporlarının derneğe yapılan sınırlı sayıda başvuru ve basın taraması yoluyla elde edildiğini ifade eden Yoleri sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak biz raporumuzda yer alanlardan çok daha fazla ihlal olduğunun farkındayız dolayısıyla kamuoyu tarafından da raporumuzun bütün hapishanelerde yaşanılan sorunları anlamak açısında veri olarak kullanılmasını yaralı buluyoruz. Büyük fotoğrafı gösteren küçük bir fotoğraf oluşturuyor raporumuz.”
 
Yayınlanan raporların sadece kamuoyunu bilgilendirmek amacı taşımadığını vurgulayan Gülseren, “Biz raporumuzu bu sorunlara çözüm noktasında yetkililerin ve kamuoyunun dikkatini çekmek ve hak ihlallerinin önlenmesi amacıyla hazırladığımızı bir kere daha bildiriyoruz” diyerek duyarlılık çağrısında bulundu.